Metamorfoz
Bütün Kentler Ölümlüdür İstanbul Hariç
Yazar: Mehmet
Ballı
Kitap Sayısı: 240
Mehmet Ballı'dan bir tarihi roman daha: İstanbul'da bir
âdemin dönüşümü Metamorfoz.
Dolandırıcılığın filozofu bir âdemin zihinsel dönüşümünü bilinç akışı tekniği ile kaleme alan yazar, İstanbul'da küllenen tarihi bitpazarlarını anlatıyor.
İstanbul'un yakın tarihinin sosyo-ekonomik ve kültürel kesitini içeren bu romanda;
"Taşı toprağı altın" diye İstanbul gelerek işsiz güçsüz kalan saf insanların,-yalanın endazesi-ni kullanarak nasıl dolandırıldıklarını yalnızca kriminal vakıalar olarak yansıtmayıp meziyet ve maharetleri, kişilik özellikleri ve insani yönleriyle anlatılıyor.
Hapishanede, hayatında geçen olayların ruh çizginde yaptığı kalıcı tesirleri bilinçaltında sorgulayarak dönüşüm türbülansına giren ve rızkını artık bitpazarlarında aramaya başlayan romanın baş kahramanı Topkapı Tarihi Bitpazarında tanıştığı velî bir kul sayesinde Cibalibaba Dergâhı'na intisap edip, orada öğrendiği tasavvufla -sevdiğine kalbinden yürüyüp- insan ı kamile erişir.
Çoğumuzun bilmediği, hemen yanıbaşımızda ki, bitpazarlarının sırlı öyküsü ve her kaybettiğimiz değerlerden biri; yüzyıllardan beri süre gelen tarihi bitpazarlarını kapatılarak yok edilmesi…
Buna rağmen hala devam edegelen o pazarlarının kesif yoksullukları…
Ve tüm bunları göğsünde taşıyan mahzun ama aziz bir kent: Bütün kentler ölümlüdür İstanbul hariç!
...
Kaç asır yaşadınız siz ihtişamlı, Ayasofya ve sütkardeşi Sultanahmet... Seninle asırları bekleyen iklimleri, harmanında savuran çınarlar gibisiniz. İşte belki de bu yüzden çınarlar bekler yaşlanan zamanın gölgesinde… Ve koyu gölgeler sarıp sarmalar bütün akşamları. Gün yeniden doğar yaşanmış taşlar üstüne. Yeşilin en hafifinden bir dokunuş değer gözlere. Selama durur hüzün, selama durur tarih…
Hüzün ve tarih ne kadar yakışır birbirine, belki de birlikte yaşlandıkları içindir. Belki de ezel ve ebede var oldukları içindir. İçinden sessiz gemiler geçer. Uzaklar yolculuklara demir atıyor. Bilinmez bir vakitte bilinmez ses bölüyor yolculukları...
Dolandırıcılığın filozofu bir âdemin zihinsel dönüşümünü bilinç akışı tekniği ile kaleme alan yazar, İstanbul'da küllenen tarihi bitpazarlarını anlatıyor.
İstanbul'un yakın tarihinin sosyo-ekonomik ve kültürel kesitini içeren bu romanda;
"Taşı toprağı altın" diye İstanbul gelerek işsiz güçsüz kalan saf insanların,-yalanın endazesi-ni kullanarak nasıl dolandırıldıklarını yalnızca kriminal vakıalar olarak yansıtmayıp meziyet ve maharetleri, kişilik özellikleri ve insani yönleriyle anlatılıyor.
Hapishanede, hayatında geçen olayların ruh çizginde yaptığı kalıcı tesirleri bilinçaltında sorgulayarak dönüşüm türbülansına giren ve rızkını artık bitpazarlarında aramaya başlayan romanın baş kahramanı Topkapı Tarihi Bitpazarında tanıştığı velî bir kul sayesinde Cibalibaba Dergâhı'na intisap edip, orada öğrendiği tasavvufla -sevdiğine kalbinden yürüyüp- insan ı kamile erişir.
Çoğumuzun bilmediği, hemen yanıbaşımızda ki, bitpazarlarının sırlı öyküsü ve her kaybettiğimiz değerlerden biri; yüzyıllardan beri süre gelen tarihi bitpazarlarını kapatılarak yok edilmesi…
Buna rağmen hala devam edegelen o pazarlarının kesif yoksullukları…
Ve tüm bunları göğsünde taşıyan mahzun ama aziz bir kent: Bütün kentler ölümlüdür İstanbul hariç!
...
Kaç asır yaşadınız siz ihtişamlı, Ayasofya ve sütkardeşi Sultanahmet... Seninle asırları bekleyen iklimleri, harmanında savuran çınarlar gibisiniz. İşte belki de bu yüzden çınarlar bekler yaşlanan zamanın gölgesinde… Ve koyu gölgeler sarıp sarmalar bütün akşamları. Gün yeniden doğar yaşanmış taşlar üstüne. Yeşilin en hafifinden bir dokunuş değer gözlere. Selama durur hüzün, selama durur tarih…
Hüzün ve tarih ne kadar yakışır birbirine, belki de birlikte yaşlandıkları içindir. Belki de ezel ve ebede var oldukları içindir. İçinden sessiz gemiler geçer. Uzaklar yolculuklara demir atıyor. Bilinmez bir vakitte bilinmez ses bölüyor yolculukları...
KİTAP YORUMUM: En çok Bayramlar da alınan kıyafetlerin bit
pazarında da bir ruhu var. Çünkü kim bilir kaç elden geçmiş, kaç yaşam kurmuş
ve bir garibanın bayramlığı olarak gidiyor bir başka umutlara.
Bit pazarının da bir ruhu var dedim ya kimse, kimsenin
özelini sormaz.
Güzel bir Tarihi roman.
Sürükleyici bir kitap. Tarihi bitpazarları ile
ilgili bilmediğim ilginçlikler... Tasavvufla ilgili güzel cümleler... Ve
herkesin bir hesabı varsa Allahın da bir hesabı var. Çok güzel bir öykü.
0 yorum:
Yorum Gönder