SİNAN CEYLAN
SAYFA SAYISI: 362
KİTAP YORUMUM: Yıl, eski tarihe göre 2426; Atatürkiye takvimine göre
ise 5...
3. Dünya
savaşının verdiği tahribat ile insanlık adına yaşanmaması gereken her şey
yaşanmıştı. Yeniden yapılanma yaşanırken sıfırdan başlamanın ağırlığı insanlığı
çok üzerindeydi. Yiyecek, giyecek hatta su bile bulamadıkları dönem oluyordu.
Kalan bir çok insan ise minik topluluk ile ayakta kalma mücadelesi veriyor, bir
ayakkabı, bir lokma ekmek adına türlü cinayetler işleniyordu. Sapkınlık,
tecavüz ve bir çok insanlığa yakışmayan her eylem meşru kılınmış gibi devam
ediliyordu. Artık ne elektrik vardı ne de teknoloji adına bilgi alabilecekleri
bir merci. Minik yapılanmaların bir çoğu bu süreçte insanlıklarından
vazgeçtikleri için yok oldular.
Oysa İzanaği'nin
topluluğu gitgide güçlenmek ile birlikte sevgi, hoşgörü,adalet ile ayakta
kalıyor ve bir çok topluluğu da kendine katarak sürekli kendilerini
geliştiriyorlardı. Yönetimde olmanın ağırlığı İzanağı sürekli öğrenmeye ve
kendini öğretmeye mecbur bırakıyordu. Bu yeniden yapılanmanın ismi ise MUSTAFA
KEMAL ATATÜRK yönetim anlayışı ve devrimleriydi.
Kitabı
okurken nasıl gurur duydum bilemezsiniz. Ancak Ulu önder Mustafa Kemal
Atatürk'ün bizlere öğretileri, bıraktığı miras bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Bize bıraktığı o büyük mirası kendilerine rehber seçtiler ve yollarına her
sorun çıktığında o mirası okuyarak büyüdüler. Yeniden başlamak için en büyük
güç vicdani sorumluluktu.
Onlar
vicdani sorumluluk ile hareket ederken hiç bir dini alet etmediler
yönetimlerine. Tek önlerini gösteren rehber Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptıkları,
bize bıraktığı mirastı,
Nasıl gurur
duydum kitabı okurken. iyi ki Mustafa Kemal Atatürk çocukları olarak dünyaya
geldik. İyi ki değerli yazarım böyle güzel bir eser hazırlayıp bizlere sunmuş.
Kitapta
kadına verilen öneme de değinilmiş. Onlara saygının en üst seviyeye gelmesi,
üst mercilerde de görevler verilmesi, "sadece kadın yemek yapan çocuk
bakan değildir" fikir anlayışı çağdaş ışık kentinin temellerini oluşturdu.
Onlar milletini korkutarak, zor kullanarak değil adalet anlayışını benimseyerek
büyüdüler ve insanlık kazandı.
Aile
kurmanın önemi de çok güzel anlatılıyor kitapta. Kadın üremek için kullanılmaz.
Kadın aile kurmak ve sevgi anlayışının, çocuklar ile bütünleşmesi ile de daha
güçlü sevgi dolu bir ortam oluşturulur. Evlilik ise çok kutsaldır. Orada
aldatmanın harfi bile geçmez. Öyle bir yapılanma ki kitapta anlatılan kadın her
yerde ve yetenekleri ölçüsünde vatanına, ülkesine yararlı bir birey olarak
yetiştiriliyor.
Okumanın,
okutmanın, yazmanın önemine de değinilmiş kitapta. Eğer okuma ve yazma
bilmeselerdi Atatürk'ün gönderdiği mirastan yararlanamayacaklardı.
Eğer kitap okumazsanız,
öğrenmeye çalışmazsanız korku tohumları dökülür üzerinize. Beden olarak kim
güçlü ise, onlar kazanır.
Yeniden
yapılanma yapılırken üzerlerine giyecek kıyafetleri bile yoktu. Şu an bizlerin
kıymetini bilmediğimiz bir çok şeye muhtaçlardı.
İnsanlığı
dünyanın kıymetini bilmeyerek 3. dünya savaşından sonra şu an bırakamadığımız
teknoloji adına bir şey kalmamıştı.
Aslında
yazarımızın ben öngörüsünün yüksek olduğunu düşünüyorum. Eğer dünya bu
yapılanma ile şu an ki halinde devam ederse gelecekte yaşayacaklarımızı ele
almış yazarımız. Emin olun öyle bir yapılanma da hiç kimse yaşamak istemezdi.
Ama yeniden
Mustafa Kemal ATATÜRK ilkeleri ile yeniden yapılanma ile oluşan ATATÜRKİYE 'de
bir çok insanın yaşamak isteyeceğini düşünüyorum. Çünkü onun adı adaletti,
insanlıktı, şefkatti. sevgiydi, onurdu. İnsana dair ne varsa orada fazlasıyla
vardı. Onların tek derdi huzur içinde yaşayacakları bir yapılanmaydı. orada
koltuk sevdası, para gücü yoktu. Orada
her şeyin üzerinde olan güç koşulsuz sevgi vardı.
Saatlerce
yazabilirim bu kitap için. Kaleminize sağlık değerli yazarım. Siz hep yazın.
DUYGU SONGÜL
KAHRAMAN
0 yorum:
Yorum Gönder