Yılın utanç verici ve bir o kadar da ondan da kötü olan mahkeme kararı,dikkatle okuyun lütfen.
Hergün düzenli şekilde haberleri çok mühim bir şey olmadıkça izlerim.Günü ve ülkemizi takip etmek adına bana cok şey de katar bazen bugün olduğu gibi benden çok şey de götürür…
Sizinle çok şaşırdığım,esefle kınadığım bir haberi paylaşmak isitiyorum.10 yıl önce 26 yaşında bir yetişkinin 13 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar davası bugün görülmüş.Bu davalar neden 10 yıl sürer buna da akıl erdirmiş değilim doğrusu.Ama sonuç ne olmuş dersiniz? Zanlıların iyi hallerinden en düşük ceza veriliyor ve suçlu madur yani 13 yaşındaki kız çocuğu gösteriliyor.En az ceza alan 1,5 yıl en çok ceza alansa 4,5 yılla yargılanıyor.Dikkatinizin çekiyorum sadece cinsel istismar değil.26,dedesi yaşındaki erkeklere 13 yaşındaki çocuk satılıyor, zorla fuhuş yaptırılıyor ama madur olan yine o çocuk.İmdat dememek icin kendimi zor tutuyorum gerçekten.
Rahmetli Duygu ASENA’nın dediği gibi Türkiye’de gerçekten de kadının adı yok.İstediğimiz kadar konuşalım kadın hep madur,hep aşağılanan,hep horlanan,hep tecavüze,hep tacize madur kalacak.Hep eşleri tarafından şiddete,babası abisi tarafından şiddete maruz kalacak.Kadına öyle bir misyon yüklenmiş ki hem namuslu olması bekleniyor hem de namusuz olması için kendini bilmez bazı erkekler tarafından namussuzluğa sürükleniyor.Ne yapmamız lazım,bence en büyük ödev yine biz bayanlara düşüyor.Madem devlet bizi korumuyor,madem kadın gerçekten güçlü olmak zorunda,madem misyon yüklerken hiç bize sorulmamış,tüm görev yine biz bayanlara düşüyor…Nasıl mı? Önce baba olmayı hak eden biriyle evleneceğiz.Eş seçimini gerçekten düzgün yapacağız ki bizi birey yetiştirilirken yalnız bırakmasın hem de çocuğumuzu özellikle erkek çocuğunu gerçekten adam gibi yetiştireceğiz ki hiçbir bayanın canı yanmasın.
Bayanın halinden yine biz bayanlar anlarız.Biz birbirimizi anlamazsak ne devlet bizi anlar ne de eloğlu.Biz kendimize sahip çıkmazsak öyle bir harcarlar ki bizi,kendi hayatımızı mahfetmekle kalmayız gayrımeşru dünyaya gelen çocuğun günahına hem de topluma yanlış bir birey getirildiği için günaha girmiş oluruz.Yarın ahirette bunun hesabını veremeyiz.
Artık bayanların tecavüz ya da tacizde neden devlete başvurmadıklarını biliyorum.Kadın suçluymuş konumuna konulursa,saçma jinekolojik muayenelerden geçirilip,daha çok madur ettirilip olay tekrar tekrar anlattırılırsa ve o dava 10 yıl boyunca bitmezse niye başvursun bayan? Daha fazla neden rezil olsun? Ha bir de başka boyutu var olayın…Güya namus gitti ya adamın kanunlarda da maalesef yeri varmış, Çıldırmamak içten değil.Tecavüzcüsüyle evlendiriliyor.Siz nasıl bir anne babasınız ki hergün o çocuğu şiddete maruz bırakırsınız? O kadının namusu falan kurtulmuyor sadece hayatı sönüyor.İnsan çocuğuna her halükarda sahip çıkmalı, kolkanat germeli,iş güç sahibi yapmalı.Asıl namussuzuluk gücü yetmeyen bir bireye dokunmaktır.Asıl namussuzluk bu duruma düşmüş çocuğunuzu tecavüzcüsüyle evlendirmektir ve asıl namussuzluk dünyaya getirip emek verdiğimiz çocuğumuzun başına talihsiz bir şey geldi diye sahip çıkmamaktır.Kız çocuklarını okutup meslek sahibi yapmamak namussuzluktur.Evet Türkiye’de kadının adı gerçekten olmayabilir,katılıyorum hep de böyle olacak bu malum.Ama önce kendimizi,sonra ailemizi değiştirebiliriz.Ne dersiniz belki gerçekten de bir umut vardır.Eğitim şart diyoruz ya eğitim ailede başlar.Önce çocuklarımızla arkadaş olcağız ki herşeyini bize anlatsın,kapalı yerlere gitmesin.Kimsenin arabasına binmesin.İçeceğini hep yanında götürsün.Hem de doğru insanlarla görüşsün.En önemlisi çocuğumuza neden evlilik dışı ilişkilerin yanlış olduğunu açık bir dille belirtmeliyiz.Eğer anlatmazsak sonra da o çocuğu suçlama gibi bir hakkımız olmaz.Ebeveynler olarak Allah herkesi düzgün,dürüst insanlarla karşılaştırsın ki devlete,kanunlara gerek kalmasın o anlamda.Amin…
0 yorum:
Yorum Gönder