14 Temmuz 2017 Cuma

* DERİN*NURİYE ZEYBEK*İKİNCİ ADAM YAYINLARI*



* DERİN*NURİYE ZEYBEK*İKİNCİ ADAM YAYINLARI*

Birbirlerinden apayrı toplumsal öğretilerle şekillendirilmiş bir grup insanı en olumsuz şartlarda, yerin metrelerce altında, en derinde bir araya getiriyor yazar.

Bu öyle bir derin ki; kendi bilinçlerinin ve bilinçaltlarının bile en derinine indiriyor roman kahramanlarını. Bireysel algı düzeylerince yaşam sorgulamaları yaptırıyor her birine.

İnsana dair birbirleriyle çatışan duygular ve yaşam ölüm algılamaları kıskacında kadere kırk beş diyenlerin ya da diyemeyenlerin kendi kara mizahlarını yaratabilme becerisine tanıklık ettiriyor.

Derin, yazarının iç seslere başarıyla inebilme beceresi, akıcı dili, giderek yükselen ve finalde zirveye ulaşan ritmi ile dikkatleri üzerinde topluyor.

Derine inmeye cesareti olmayanlar, kendi renksiz yaşamlarında boğulmaktan kurtulamazlar.

Derin'e inmeye var mısınız?
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 384

Baskı Yılı: 2013

http://www.dr.com.tr/kitap/derin/nuriye-zeybek/edebiyat/turk-oyku/urunno=0000000572957


KİTAP YORUMUM
Hasan ve Hande toplumun , görünmez kurallarının ayırdığı iki insan. Gerçek aşk, koşulsuz ya hani, Hasan da bunu sonuna kadar görüyoruz. Ümit edip beklemek, ne zaman geleceğini bilmeden yıllarca beklemek.
Hande'yi sevdim , çünkü maskelere tahammülü olmayan nadir insanlardan birisi. Bunun zenginlik, kariyer ile de bana göre alakasız yok. İnsanın hani prensip dediğimiz değerleri vardır. Laf olsun diye evlenmek ya da hayatına kimseyi almak istemezsin. Kimseden korkmadan onların yanlışlarını dile getirirsin.
Tabi ki mesleğinin getirdiği sertlik vardı Hande de ama, acaba o şekilde davranmamış olsa kim kaile alırdı ki onu. Bazen yapılması gereken kurallar vardır. Onları esnettiğimiz de saygı biter.
İnsan ölüm anında tüm hayatını sanırım pişmanlıklarını, korkularını, yaşadıklarını sorguluyor. Yerin altında bir araya gelen ölümün soğuk nefesinde bir yudum suya, nefese muhtaç iken sorguladıkları hayatları ve kaybettikleri ile vedalaşmaları, affetmeleri, affetmenin önemi önem taşıyor. Çünkü başkalarının bizi affetmelerini beklerken aslında kendimizi affetmeyi başaramayız. insanlar bizi onaylasın isterken, kendimize verdiğimiz sözü unutur başkalarının bizi yermesi ya da gökyüzüne çıkartması ile biz olmaya çalışırız. Yanlış burada başlıyor aslında. Çünkü, biz kendimizi sevmeyi, affetmeyi öğrenirsek hem çakralarımız düzenli çalışır, pozitif bakarız olaylara hem de laf olsun diye değil de kendimize uyan ilişkiler içinde olur, başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden yaşarız.
İtiraf ediyorum sanırım bende aynı şeyleri yaşasaydım Hande gibi davranırdım.
Yazarımızın 3. kitabını okuyan birisi olarak kalemini çok seviyorum. Çünkü topluma ait sorunları ele alması, aile içinde kapatılan bir çok sorunları cesurca yazması kitaplarının öğretilerini yükseltiyor.
Nobert ise; ki insan ona da maalesef  kızamıyor. Çocukluğumuz da yaşanılan iyi ya da kötü şeyler geleceği oluşturur. O yüzden ruhun olgunlaşma seviyesine gelene kadar para, kariyer önem taşıyacak ve sanki eksilen değerleri onun ile kapatılabileceği sanılacaktır. Dikkatinizi çektiyse kendini aşamayan ruhunu olgunlaştıramayan, altında çalışan kişileri , ezip kötü davranan yöneticiler genelde bu tür kişilerden oluştuğunu düşünüyorum.
Yazarımızın şu a'na kadar okuduğum kitapları ise, GÜZ HAPSİ, SUYA DÜŞEN KİR eserleriydi. Son henüz okuyamadığım kitabı ise SOYKIRIM eseridir.
En çok etkilendiğim şok olduğum eseri ise, SUYA DÜŞEN KİR isimli romanıdır. Toplumda tabi ki bu tür şeyler duyuyoruz ama okurken yaşadığımı, içimin acıdığını söyleyebilirim.
Yazarımıza eserlerini bana ulaştırdığı için teşekkür ediyorum. Misyonu olan, öğretisi yüksek eserler yazdığı için de teşekkür ediyorum.

DUYGU SONGÜL KAHRAMAN


0 yorum:

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon