Monday, March 13, 2017

*TOY*TOLGA ÇAĞLAYAN* UĞUR TUNA YAYINLARI*



*TOY*TOLGA ÇAĞLAYAN* UĞUR TUNA YAYINLARI*
Oba Beyi Kara Osman'ın oğlunu kimin öldürdüğü henüz bulunamamıştı. Aleks, Osmanlı devletine çaşıt olarak gönderilmiş ve edindiği bilgileri kendi lehine kullanarak Osmanlı vergi memurlarını soymak için bir çete kurmuştu. Aleks'in Toroslarda bir yerlerde gizlediği definenin bulunmasını emreden Vali Mustafa Efendi bu görevi sadece Kara Osman'a verebilirdi.

Marro ismindeki azılı bir eşkıya başı aslında muazzam bir taş ustası iken nasıl olmuş da eşkıyalığa başlamıştı?

Marro'nun akıllara durgunluk veren mağarası neredeydi. Yağmaların, kıyımların ve acının ortasında filizlenen bir aşk, Çeri İbrahim ve güzelliği dillere destan olan Türkmen kızı Zeynep'in yedi gün yedi gece sürecek olan Toy'u başladığında herkes şunu söyleyecekti :

"Keşke insanoğlu olacakları önceden görebilme yeteneğine sahip olsaydı…"
Toy devam etmeliydi; ama nasıl?
(Tanıtım Bülteninden)

KİTAP YORUMUM
Oba beyi Kara Osman'ın oğlunun öldürülmesi ile kara Osman tüm çeteleri temizler. Ya da temizlediğini sanır ama karabatak gibi o temizledikçe sürekli çoğalacaklardır. Zaten bu bölüme kadar bu bölüme kadar keyifle okuyorsunuz. çetelerin bitmesi ile keyiflenirken tekrar ihanet ile çoğalmaları temiz aşklara çomak sokulması derken tam herşey bitti ölüm ile derken yıllar sonra acaba deli kız sevdiğine kavuşabilecek mi? Yoksa bu hikaye gerçek mi? Tatile çıkan 7 arkadaşın karşısına çıkan deli kıs tekrar toy'un devam etmesini ister ve onlara olmayan isimleri ile hitap eder. İnsan aynı an'da aynı rüyayı görebilir mi? Bu 7 insan aynı an'da deli kızında içinde bulunduğu dinledikleri hikayenin içinde aslında yıllar önceki atalarının kimler olduklarını görürler ve toy'u tamamlamaya karar verirler.
Hiç şaşırmadım deli kızın karşılarına çıkmasına. Çünkü ruhların yaşadığına acı çektiklerine inanan birisi olarak eğer yaşarken yarım kalan birşeyler varsa ruhların bir türlü gidemediğine ve yarım kalan şey her neyse tamamlamak için uğraştıklarına hep inanmışımdır. Ta ki ruh huzura erene kadar. Bu kitapta da bu çok güzel irdelenmiş. Yazarımızın tüm kitaplarını okuyan birisi olarak TOY eserini de çok beğendim. Oldukça akıcı, heyecan verici ve meraktan uyutmadığı için yine 1 gece de bitirdiğim kitabım. Uyutmayan kitaplar serüvenine bu kitapta eklenerek yerini aklımda hoş bir tat bırakarak almıştır.
Kitaptan öğrendiğim dert ise;
-işimizi şansa bırakmamamız gerektiği,
-Eğer bir savaş varsa esirleri bağlı bile olsa yine asla yalnız bırakmamamız gerektiği,
-Eğer suçlu bir aileden ise o aileden her zaman bir ihanet çıkabileceğini göz önünde bulundurmak gerektiği.

Kitap heyecan verici, gizemli bir yolculuğa sizleri çıkartıyor. Daha e olsun. Okuyun mutlaka. Zaten yıllar sonra ki bölümü yazarımızın yazması beni ters köşe yaptı tam hikaye bitti derken. Böyle bitmemeli diye düşünmüştüm. Sevindim finalin toy'un yıllar sonra bile olsa tamamlanarak bitmesine.

Yeni eserlerini sevgiyle bekliyorum.


DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

0 comments:

Post a Comment

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon