28 Mart 2016 Pazartesi

Sultanlar Serisi -1 / Sultanların Günlüğü Ay ve Güneşin Saltanatı



Şehzade Gökhan ile Bey kızı Ayça'nın, Güneş ve Ayı kıskandıran sürükleyici saltanat öyküsü. Ayça Mutlucan, kurduğu öyküyle bizi saraydan, İstanbul'un sokaklarına kadar Osmanlı'nın gündelik yaşamının içine sokuyor. Tarihi gerçeklikler, yetenekli kalemle öylesine can bulmuş ki kitabı okurken kendinizi Osmanlı sokaklarında geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Saraydan, hareme; kanlı saltanat kavgalarından, kıyameti andıran savaş meydanlarına; İstanbul'dan Fas'a... Daha fazlası her kesimden okuyucunun kendini kaptıracağı eserin içinde...

Yazar: Ayça Mutlucan
Sayfa Sayısı: 560
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Tilki Kitap

Özel nedenlerden dolayı okumak için 1 yıl gecikmeli okuduğum kitabım. İlk önce sabırla bekleyen değerli yazarım ve can dostum, kardeşim Ayça MUTLUCAN’a teşekkür ederim. İyi ki bana kitabını göndermişsin. Gerçekten ilk defa okuduğum tarzın dışına çıktım. Yalan yok, eskiden tarih kitaplarının, bu kitaba kadar, dili ağır geliyordu. Kaç kez denememe rağmen okuyamayıp bırakmıştım. Şu an karşınızda hepinize hitap eden bir kitabı; sizlere elimden geldiği kadar yorumlamaya çalışacağım. 

Kitap, bildiğiniz gibi tarih ve eski Osmanlı devletindeki padişahlık dönemini anlatıyor. Fakat tamamen kurgusal bir dönem; bilindik bir padişahın dönemi değil. Zaman zaman 3. tekil şahıs zaman zaman da kitabın 'Sultanların Günlüğü' ismine hitaben; sultanların kendi bakış açılarından; günlükleriyle hislerine, düşüncelerine dokunulmuş. Dışarıdan hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığına değinilmiş. 

Kitap çok başarılı bir kurgu ilk başta bunu söylemiş olayım. Ayça soylu bir aileden gelen paşa kızıdır. Gökhan ise, padişah oğludur. 15 yaşında iken bir gün babası abisi, yeğeni, maalesef, taht kavgası yüzünden amcası tarafından öldürülür. Tahta çıkmayı hiç istemeyen şehzade Gökhan ise kendi hayatını bir kenara koyarak çocuk yaşında amcasını devirerek tahta çıkar ve yanlışları bir bir düzeltilip, sorumlular cezalandılır. Normalde ülkenin geleceği için birden fazla kadın ile evlenmesi ve çok çocuk dünyaya getirmesi gereken padişah Gökhan, sıra dışı bir şey yapar ve Ayça’ya olan aşkını nikah ile taçlandırır ve başka hiçbir kadınla evlenmeyi reddeder. Asıl macera işte burada başlıyor. 

Ayça aldığı eğitimi, evlilik hayatında çok başarılı bir şekilde hayata geçirir. O artık hem daha çok değerli bir kadın sultan olarak padişah Gökhan’ın tek gözdesi ve eşidir. Çok değerli bir annedir öyle ki öksüz kalan eşinin yeğenine bile annelik yapar. Çocuklarını terbiye ederken ki taktiklere bayılacaksınız. Kitabın tamamını tabi ki anlatmayacağım. Ayça sıra dışı bir aileden geliyor, paşa kızı olması yanı sıra. Cinler ile bağlantıları, kulaklarının hassas olması, burnunun iyi koku alması gibi özellikleri onu sıra dışı bir insan yapıyor. Durugörü yeteneğini de konuşturan Ayça, savaşlarda ve evinde aklınıza gelebilen her yerde eşinin en büyük destekçisi ve devlet için de büyük bir kazançtır. 

Kitabın 3 ciltten oluştuğunu şimdiden söylemeliyim. Bu aileye has özel yetenek kısmı yazarımızın beyanına göre yakında çıkacak olan 2. serimiz de anlatılacaktır. 3. serinin de hazır olduğunu söylemek istiyorum. 

Kitap okurken dikkat ettiğim ilk ayrıntı; bana ne kattıği ve misyonu ne olduğuydu? Bu kitaptan 1 değil, birçok ders çıkardım ve bana hayata dair çok tüyolar verdi. Kitabın kalınlığı sizi korkutmasın, zaten kitap okumayı seven herkes akıcı bir şekilde birkaç gün içinde bitirecektir. Kitabın türü ise sadece tarih değil; aşk, savaş, tarih, entrika, fantastik ne ararsanız var. 

Bana kattığı öğretiler maddeler halinde sıralamak istiyorum. 

1- Eğer doğuştan önemli biri olarak doğduysanız çok da bireysel düşünmemeniz gerektiği, ona rağmen eğitimin her zaman önemi, başarıya götüren yolun ise ilk başta görev bilinci ve insanlığın halkının huzuru kendi hayatının önüne geçmesi gerektiği bir padişahın, şehzadenin, dilinden çok güzel anlatılmış. Bazen kendi hayatımızdan, hayallerimizden vazgeçeriz. Görevimiz bunu gerektirebilir. 

2- En yakınlarımıza bile eğer arada menfaat varsa güvenmememiz ve tedbiri elden bırakmamamız gerektiği yine örnekler verilerek anlatılmış. 

3- Yaşamak ve ayakta kalmak için işi kuralına göre oynamak gerekir. Duygular ile mantık çerçevesinde düşünüldüğünde mantığın her zaman ön planda olduğunu görüyoruz. 

4- Çocukların eğitimindeki eylemler ise bir çok anne babaya ve anne baba adaylarına çok tüyolar yine verecektir. 

5- Kitap da bence en önemli alınması ders ise, makama odaklanmamak gerektiği, her zaman eğitimin önemi ve nasip de varsa o makam kendiliğinden geleceği; Allah inancı ve ibadet etmemiz gerektiği, şükür ki çok güzel anlatılmış.

 6- Bizden önce ölenlerin hayatlarına bakıp ders almamız gerektiği yine önemli bir sınavdı kitaptan aldığım. 

7- Anne baba olmak için kan bağının gereksizliği, istenirse her koşulda iyi bir insan olabileceğimiz ve asla düşmanlarımızı affetmememiz gerektiği anlatılmış. 

Verilen örnekler yine çok çarpıcıydı. Değerli yazarım ile çok gurur duydum. Kitap da komik bulduğum gülümseten sahneler de oldu. Her kesime hitap eden bu kitabı mutlaka edinin ve okuyun derim. 

Sıkılacağımı düşünerek başladığım kitabı, çok öğretiler alarak bitirmiş bulunuyorum. Değerli yazar dostumun diğer serilerini acilen piyasaya çıkmasını bir okur olarak istiyorum.Bu arada yazarımızın henüz piyasaya çıkmayan bu kitabın serisi dışında bir çok kitabı yazılmış ve hazır olduğunu belirtmek isterim. Yayınevlerine duyurulur. Vazgeçemeyeceğiz bir kalemi tanıdığım için mutluyum. Başarılarının devamını diliyorum.

Yazarımızın resmi Facebook sayfası 
 Ayrıca okuduğu kitapların tanıtımı yaptığı bloğu 

Ve son olarak kitabı satın alabileceğiniz adresler.
D&R ; İdefix ; Kitapyurdu

2 yorum:

YeniAy M. dedi ki...

Bu güzel yorumun için can-ı gönülden teşekkür ederim canım, darısı 2. kitaba inşallah. :) <3

http://birkitapbinyurek.blogspot.com/ dedi ki...

rica ederim YeniAy M. ;) darısı yeni kitabına inşallah.

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon