17 Eylül 2017 Pazar

* MİHRİYE * ASUMAN SARITAÇ * LİBRUM YAYINLARI*



* MİHRİYE * ASUMAN SARITAÇ * LİBRUM YAYINLARI*
Erkek egemen bir yaşantının karanlığına hapsolmuş, çocukları için direnen bir kadının hikâyesi Mihriye. Olay örgüsünü abartmıyor, kurgulamıyor, sadece dile getirmek adına yansıtmıyor, bu toplumun gerçekliğini açık bir şekilde göstermeyi hedefliyor, yumuşatmadan, hafifletmeden… olduğu gibi…



Mihriye, hayatı boyunca erkekler tarafından gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddetin sınırlarını çizip küçültmek yerine apaçık okuyucuya her gün şahit olduğumuz bu gerçeği vermeyi hedefliyor.





Mihriye bir kadın hikâyesi…





Mihriye konuşulmayanı, gizlenmek isteneni anlatıyor. Mihriye gün geçtikçe artan kadına şiddete dikkat çekiyor ve toplumu sorguluyor, “sessiz kalma” diyor.





“Bu romanı dünyanın neresinde olursa olsun; dili, dini, ırkı, rengi, mezhebi fark etmeksizin tüm kadınlara ithaf ediyorum.”



-Asuman Sarıtaç-

(Tanıtım Bülteninden)

KİTAP YORUMUM
Kitabın konusu toplumun en büyük yarası olan elalem ne der? sorusuna istinaden kendi yaşam tarzlarını düzenleyen birey olamamış, kendini aşamamış hep başkalarının ağzına bakarak yaşayan erkek egemen toplumun baskısı ile, yine erkek çocuk doğurmanın onlar için önemini işleyen bir roman. Tahmin ettiğiniz gibi gerçekten çok çok üzücü. Gerçek aşk var ama toplum baskısı, aile baskısı bir ailenin kendi kendini yok etmesini sağladı.
Mihriye sevdiği, sevildiği büyük bir aşk ile evlendiği eşine erkek çocuk verememesi nedeniyle şiddete, hakarete maruz kalan bir kadın. Burada yine kendini yine aşamamış birey olamamış kişilerin doğruları bilmesine rağmen kendini ifade edemediğini görüyoruz.
Cinsiyet ayrımcılığı doğumdan itibaren başlıyor ölene kadar sürüyor bazı yörelerde halen. Aslında bazı kişiler milletin özeline girmeyi kendine hak sanıp, sınırı aşabiliyor. Oysa birey olmayı başaran kişiler kendi doğrularını hayata geçirirken ve kimseye o sınırı aştırmaz iken, birey olamayan kişiler ise kim ne derse toplum onların gerçeği olup ortada mutlu olmak için bir sürü artı neden var iken imha ediyor geleceğini.
Mutsuz hala, amca, baba, anne, babaanneden oluşan bir ailede çocuklar kız oldukları için horlandıkları bir evde ne kadar sağlıklı büyüyebilirler ki. Ona rağmen Rabia'nın sevgi dolu kalbinde koşulsuz sevgiyi görürken Refika ise büyük çocuk olmanın daha çok bilgi sahibi olması dezavantajlarını yaşayarak kurtulmanın tek yolunun okumak, sadece okumak olduğunun farkında.
Refika acaba bulunduğu imkanlar onun kurtulmasına yetecek mi?
Bazen her ne yaparsanız yapın, eğer halen birilerine maddi, manevi bağlıysanız kendi kaderinizin istikametini doğru yolu bilmenize rağmen değiştiremezsiniz.
Kitabın öğretileri çok fazla.
-Eğer bulunduğu imkanları benimsemeyip olmayacak şeyler peşinde koşulursa olan imkanlardan da Allah tarafından elinden gitmesi olağan bir durumdur. Hayatlarında mucizelerin olması bile (Mihriye'nin hamile kalması) onların kurtuluşuna neden olamadı.
-Refika örneğinde ise; okumanın önemini, meslek sahibi olmanın önemini, kitapların önemini görebiliyoruz.
-Kenan da ise, zamanında çözülmeyen iletişim kurulmayan iki kardeşin arasındaki düşmanlığın yıllar sonra bir ailenin yıkımına neden olmasını görüyoruz.
-Esma'da kader kurbanı aslında. Ailesinin acımadığı  istemediği kişiler ile habire evlendirilmek istenmesi onu merhametsiz sevgisiz birisi yaptı.
Ben kitaptaki tüm kahramanların toplumun harcadığı kurbanlar olduğunu düşünüyorum. Kitabın devamı olmuş olsa, Kenan'ın, Esma'nın hatta Babaannenin manevi yükler aldıkları için yaşadıkları çöküşü  görebileceğimizi düşünüyorum. Yaşadığımız, yaşattığımız her şeyi bir gün yaşamadan ölmeyeceğiz.
-Ailelerin çocuk yetiştirirken kız-erkek ayrımı yapmadan yetiştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Ayrım yapılarak yapılan yetiştirmelerde ortaya merhametsiz, bencil bireyler çıkacaktır. Evliliklerin yine aşk ile yapılması gerektiği ailelerin yol gösterme dışında bu kadar da baskıcı olmamaları ve evlenirken maddiyat değil, başka manevi değerlere bakılması gerektiğini düşünüyorum. Mihriye bence toplumda yaşayan kader kurbanlarından sadece bir tanesi. Toplum bir gün değişmesini tabi ki diliyorum. Sevginin ve maneviyatın doğru insanlığın kazanmasını diliyorum.
Ellerindeki imkanları kullanamayan bir ailenin çöküşünü bu kitapta okuyacaksınız, okumalısınız böyle yaşamlarda var demek adına. Doğru ile yanlış yer değiştirdiğin de değişen hayatlar sizin kanınızı donduracak.

DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon