YEMİYORUM NUMARALARINIZI ARTIK
Yıllar önce kendini hasta ilan eden bir arkadaş
vardı.İntihar edeceğim deyip telini bırakıp sonra da facesini dondurmuştu.
Hatta sonra güya ablası ben giriyorum deyip kardeşim öldü diye ilan edip
acitasyon yapmış, milleti üzmüştü. Belli bir süre ablası gibi kendisi girdi
face hesabına ve acitasyon yapmaya devam etti. Yok çocukları öksüz kaldı da yok
erken gitti de bilmem ne. Sol tarafım o kadar kuvvetli ki benim o zaman da
inanmamıştım ve sezgilerim doğru çıktı. Öldü denilen adamın büyümüş çocukları
ile boy boy resimler koymuş facesine ve yine benim sayfayı beğenmiş. Anında
engeli yedi tabi ki. Yahu bu kadar mı yoldan çıktınız da habire milletin başka
derdi yokmuş gibi acitasyon yapıyorsunuz? Hastalıkta Allahtan, ölümde.
Yine başka bir örnekte ise, güya yurtta büyüdüğünü
söyleyen daha ben ne olduğunu anlamadan bir haftalık tanışıyorken güya kaza
geçirdi bir hanfendi. Ruhum yine yalan olduğunu söyledi. Çünkü bütün facelere
yine güya en yakın arkadaşı onun facesin den girip ilan etmişti arkadaşının
komada olduğunu. ve her gün özelime ısrarla yazılıyordu. Arasana yok seni
sayıklıyor. yok çok alışmış sana bilmem ne. bir haftalık selamımız olmuş.
sesimi duymamışsın, yüzümü görmemişsin. O kadar arkadaşın varken benimi
sayıklıyorsun mantığı yok her şeyden önce. Sonra ben laf olsun diye telimi gizledim
aradım. Bir hemşire arkadaşımda ısrarla hastanesini sordu ve bütün bilgiler
eskisi gibi saklandı. Tele güya bence kendisi, manevi abisi cıktı. yok teli
çalışmışta bilmem ne de . Yani belli ki tel almamı istiyor kendilerine hastalık
koma ayağına. telim bozuk dedim ve yüzüne acilen kapattım. bir haftaya kalmadı
bizim komalık hatun faceye geldi. Hem de beyinden arıza almış. İçinizde
sağlıkçılar vardır. Ben sağlıkçı bile değilim. Beyin hasar alırsa ve ağır bir
koma ise ameliyat olmadan vs düzelir mi? hadi düzeldi diyelim inatla yine
acitasyon yapmaya devam edilir mi? Yok ameliyat olacak parası yokmuş da, kimden
isteyecekmiş de. Öksüz ve yetimmiş. Yemedim tabi ki irtibatımı kopardım. Bin
tane farklı isim ile facebook hesabı vardı ve ben hepsini sezgilerim yoluyla
çözdüm.
3. olay ise yine ben tanıtıma yeni başladığım zaman
yaşadım. Benim eski adminim güya ilk defa onda yanıldım, yüreğine inandığım
birisiydi. Yok arkadaşım bu pastacılık işini yapıyor, yok bilmem ne diye habire
yazıyordu oysa hepsi kendisiydi. İçimdeki ses yine böyle söylüyordu. Sonra bir
gün yine kuzeni güya onun facesinden girdi ve ablasının yani kuzeninin acilen
hastaneye kaldırıldığını, gece boyunca yanlarında olduğunu söyledi. Bütün
şifreleri ondaymış.Hangi hastane dedim ve aramam sandı sanırım istanbul'da bir
hastane ismi söyledi acilinde tedavi gördüğünü söyledi. Hastaneyi aradım öyle
bir isimde kayıt olmadığı söylendi. Allah tarafından gerçek facebook hesabını
gördüm bu arkadaşın ve olayı çözdüm. Hatun meğerse sayfalarını büyüttürdü ya
benimle görüşmemek için aklınca böyle bir yalan bulmuş. Birbirlerinden şifre
saklamazlarmış vs. Hanfendi bana sayfalarını da büyüttürmüştü. Şu an da sanırım
ahım tutmuş olacak ki sayfaları öyle boş boş 3 yılı aşkındır bekliyor. Tabi ki
anında listemden yine inanmadığımı belirterek çıkarttım.
Demek istediğim yalandan nefret ediyorum. Hele ki
yalan acitasyonlar ile insanların duygularını katleden insanlar dan daha çok
nefret ediyorum. Sadece vakit kaybısınız başka bir şey değil. Benim sezgilerim
kuvvetlidir. Gün gelir söylediğiniz yalan yüzüne, hayatınıza yapışır ve
gerçekten kaza geçirir ve gerçekten hasta da olabilirsiniz. O yüzden ah
almayın. Ölmeden öldüm diye ilan etmeyin. Kimsenin duygularını sömürmeye
çalışmayın. Sonuçta bizde psikoloji değiliz yani, sadece iyi niyetimiz ile bize
anlatıldığın da dinliyoruz.Ama inandığım insanın sonuna kadar yanındayım.
İnanmadıklarım ise boşuna kendilerini yormasınlar yemiyorum numaralarınızı bana
sökmez. Ben bu senaryoyu en az 3 defa daha önce yaşadım ve hepside yalan olduğu
ortaya çıktı. Akıllı olun. Benim vaktim kıymetli. Hak etmeyen kimseye vermedim,
vermem.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment