2 Eylül 1651...
Payitaht kaosla kucaklaştığı bir güne uyanıyor. Şehir huzursuz, saray
huzursuz... Teamüllerin ve geçmişin hiçe sayıldığı karanlık ayak sesleriyle
yankılanıyor Topkapı Sarayı'nın kasvetli duvarları. Kılıçlar anılara
savruluyor. Ne suç belirgin ne ceza ne de suçlular... Kösem Sultan'ın
muhalifleriyle yürüttüğü mücadele doyum noktasına ulaşırken Saray-ı Hümayun'un
sofalarında nefret dolu bakışlar can buluyor. Kösem Sultan'a gönülden bağlı
Gülnihal Kalfa, kendisine sultanı tarafından verilen emaneti muhafaza edebilmek
için İstanbul sokaklarını arşınlarken peşindeki ağaları atlatmak zorunda. Bunu
yaparken yanında yalnızca genç yeniçeri Sinan varken hem de... Bir yanda ipini
koparan yeniçeri ocağı, bir yanda ocağa ve kadınlar saltanatına diş bileyen
saray ağaları, bir yanda devleti ehil kişilerin eline teslim etmek isteyen
Hatice Turhan Sultan ve diğer yanda yıllarca devleti idare eden, kudretiyle
cihana nam salan Kösem Sultan... Kösem Sultan, tüm bu çıkmazlara cevap ararken
okurlarını Osmanlı İmparatorluğu'nun en karmaşık dönemlerinden birine yolculuk
etmeye çağırıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 240
Baskı Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 211
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Nesil Yayınları
(Tanıtım Bülteninden)
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 240
Baskı Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 211
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Nesil Yayınları
KİTAP YORUMUM
Bir Dönem Tarihe damgasını vuran Kösem
Sultan Kanlı bir eylemin canlı konuğu olmuştur. Şu ana kadar Kösem Sultan’ın
hayatını okuduğum farklı yazarlardan 2. kitabım. Niyeyse her kitapta farklı
anlatılmış ama ben kitaptaki Kösem Sultan’ı daha gerçekci buldum. Yazarımızın
dili oldukça akıcı. Yeni Tarih kitabı okumaya başlayanlar bile rahatça okuyabilir.
Ama bana tercih yap deseler o kadar şatafatın, lüksün, paranın içinde
olmalarına rağmen yine de asla o dönemde yaşamak istemezdim. Çünkü kardeş
kavgaları şehzadelerin ölümü, öldürülmesi hem de bizzat babaları kardeşleri
hatta anneleri tarafından saltanat aşkı bir çok şeyin önüne geçmiş gibi
görünüyor. Ama tabi ki onlar devletin güvenliği için gerekliydi diye düşünüp de
yapmışlar ama şuan o zamanki psikolojide olmadığım için bilemedim. Keyifle
okuduğum bir kitaptı.
Değerli yazar Can GÜZEL’e değerli
eserini bana ulaştırdığı için de teşekkür ediyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment