24 Haziran 2020 Çarşamba

KEBBAT 1 / FİLİZ GÖKDEMİR KÖŞKER


KEBBAT 1 / FİLİZ GÖKDEMİR KÖŞKER
KİTAP SAYISI: 350
Azim, hırs, rehavet ve cehaletin gölgesinde…Günlerden bir gün Ayşe ve Fatih'ten doğma büyük oğul Selim ve küçük kızları Şevval'in aynı şartlarda doğmasına rağmen, dünya üzerinde, bir kadın, evinin küçüğü, eksik eteği, korunmaya muhtaç Şevval'i ve varlıklı evin büyüğü, erkek, güçlü, her istediğini yapacak donanımda olan Selim'i ve gıyabında bütün erkeklerin ve kadınların hayat hikâyesidir…
Bütün güçlükleri aşarak çağdaş bir girişimci ve kişilik olarak kendini ispat etmiş bir kadının iç dünyasına inerken, hayatın kendisine verdiği bütün özelliklere ve şansa rağmen, hiçbir şey başaramamış, rehavetin ve sözde keyfin içinde, kabuğunda kaybolmuş, bir erkeğin hikâyesidir…
Bir anne sıcaklığıyla evlatlarına şefkat ve güvenli yuva sunan bir babanın, babasına baba şefkatiyle yaklaşan, sorumluluk sahibi bir erkek evladın, çirkin bir dünyanın içinde güzellikleri görebilen, yaşayan ve yaşatabilen bir kanun adamının, bütün benliğiyle ben olmaya çabalayan, trajikomik insan manzaralarında hayatı irdeleyen bir genç kızın, kendi iç dünyalarında yaşadıkları ruh hâllerinin, aşk tarafında algılanan yansımalarını…
Komiser Sezin'in büyütecinde,
Aşkın hâllerini,
Kadın hâllerini,
Erkek hâllerini,
Dünya hâllerini okurken,
“Ben” olmanın beden bulmasına şahit olacaksınız…

(Tanıtım Bülteninden)


KİTAP YORUMUM: Olaylar Sezin Komiserin bir cinayet haberi alması ile başlıyor. Cesedin bulunduğu evi, çalışanlar ile konuşulup çözüme ulaştırmaya çalışan Sezin ve ekibi olayların perde arkasında yıllar önce yaşanmış çok üzücü bir dramın yattığına üzülerek öğreniyor.
Kitabın kahramanların hayatından yola çıkarak bizlere  kattığı çok güzel öğretiler var.  
Şevval dibe düştüğü anda kıvrak zekası ile yukarıya çıkmayı başaranlardan. Anadolu yaşanan bir çok evlilikler de yaşanan sorunların hiçbirisini yaşamadı. Çünkü o ona verilen ödülün çok farkındaydı. Okumanın önemi burada da ön plana çıkıyor. Eğer Şevval okumak yerine korkularına yenik düşüp başka tutum sergileseydi belki de tüm yılları ilk yaşadığı dehşet an'ı gibi geçecekti. Oysa o elindeki imkanları çok güzel değerlendirmeyi seçti. Yine Anadolu kadınının kendine has merhametli bir tarafını Ayşe hanımdan görüyoruz. 2 minik çocuğa elinden geldiği kadar yardımcı olması, okumanın önemini çocuklarına aktarması, o şartlarda mücadele etmesi onu bambaşka yere koyuyor. "Kim ne der? " gibi bir tutum maalesef cehaleti ön plana çıkartıp insanların hayatlarını olumsuz etkileyebiliyor. Oysa çocukların ihtiyaçlarına göre davranılmış olsa belki de Yavuz bey kızını doktora götürmesi gerektiğini bilecekti.
Yazar evlilik hayatının çizgilerini anlatırken ne kadar çok duygularıma tercüme olmuş dedim  kendime. Bana göre de evlilik bazen kendi özelini de yok etmeden oluşturulmalıdır. Evlilik demek, kendini salmak her halinle eşine görünmek anlamı taşımıyor. Yazarımızın kitapta tarif ettiği gibi kendi alanlarını oluşturan evliliklerin süresinin bende uzun ve kalıcı olduğunu düşünüyorum. Aynı heyecan ve özlem ile her gün eşiniz ile karşılaşmak varken niçin her halimiz ile karşılarına çıkılsın ki?
Kitapta yine sımsıcak bir kaç aşk kahramanları ile de tanışıyoruz. Gerçek aşk bazen sadece yaşanır, anlatılmaz. Eğer gerçek bir duygu varsa o ilk günden kendini hissettirir ve zamanı gelince gerçeğe ilişkinin sımsıcak özüne döner. En önemli öğreti ise, kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış kişilerin doğru ilişkiler ile birleştiklerini görebiliyoruz kitapta. Kariyeri olmayan insanlar ile, olan insanlar arasındaki ilişkiler çok güzel anlatılmış.
Şevval üzerinden olaylar başlasa da bir çok hayata dokunmuş yazarımız kitabında.
Kitabın ilk başından beri Şevval neden böyle sorusunun cevabını da okur bulmuş olacak.
İnsanı kendi değerini, yaşardıklarını sorgulatan bir kitap olduğunu söyleyebilirim. İnsan özünün, değerinin farkında olmalı, onun farkındalığını yaşamalı. Her insan çok değerlidir. Ama bunun için kimseye ihtiyacı olmadan yaşayabilmeyi öğrenebilmeli. Ancak güçlü kendine yeten kadınlar ile kadın cinayetlerinin, tecavüzlerin, zorlu evliliklerin, şiddetin önüne geçilebilir. Bazen yazarımız gibi yazarak, acılar sanata dönüştürülerek sorgulanması gereken değerler sorgulanarak en azından kendi hikayemizde hayata göz kırpabiliriz. Gerçek mutluluğun özünü kavradığımız da, huzur  kendiliğinden gelecek.
Minik dipnot kendime ait fikrimi yazmak isterim. Kanser affedememenin getirdiği derin acıdan oluştuğunu tecrübe dahilinde biliyorum.  Şevval'in tek hatası belki de affetmeyi başaramamaktı. Eğer affetmeyi başarsaydı belki de o derin acıyı yaşamayacak, o korkunç ama cesur kararı almasına gerek kalmayacaktı.  Tabi ki affetmek o kadar kolay bir şey değil ama yine zararı yanlış yapana değil, bizzat kişinin kendisinedir. Affetmek kişinin haklı olduğunu ispatlamaz, hatta görüşmemiz de gerekmez. Ama geleceği korumak adına affetmek gerekir. Yazarımızın 2.kitabını çok merak ediyorum. İlk defa okuduğum bir kalemdi. Kesinlikle herkes okumalı dediğim Anadolu'ya ait artık değişmesi gereken  yaşam alanlarını anlatan, toplum sorunlarına ışık tutan çok değerli bir eser olmuş.
Kitapta yine bir çok bitkinin nasıl kullanıldığını öğreniyoruz. Kebbat Reçeli tarifi bile var. Benden söylemesi. :) <3
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon