* Sekiz’in Dokuz’u Gibi Ola
mısın? *Kaan
Metin Çelik
On gün geçti geçmedi Hakim meslektaşları onu ziyarete geldi.
Dehak konuklarını ağırlarken içlerinden biri, yeni hâkimin beraberinde
getirdiği dava dosyalarına bakmak istedi. Ve bunu Dehak’la paylaştı.
“-Rahatınıza bakın dostum. İstediğiniz gibi inceleyebilirsiniz. Sorunuz olursa memnuniyetle yanıtlarım.’’ Hâkim, dosyaları incelerken gözü “Sekiz’in Dokuz’u Gibi Ola mısın?” yazılı başlığa takıldı. İlginç bir başlıktı: “Hiç böyle dava başlığımı olur?’’ diye düşündü. Merakını yenemeyip hemen dosyayı aldı, açtı. Dosyanın içine yalnızca küçük bir not iliştirilmişti: “Olaylar Sekiz’in Dokuz’uyla açığa kavuştu...” Hepsi bir dipnottan ibaretti. Bir dava dosyasında başka bir açıklama bulunmamasına oldukça şaşırmıştı!
Dosyayı alıp Dehak’a sordu:
“Sekiz’in Dokuz’uyla açığa kavuşan olay nedir?’’ Arkadaşlarıyla beraber bayağı merak etmişlerdi. Bu Sekiz’in Dokuz’unu?
-“Yargılamayla mı ilgili” diye hep bir ağızdan sordular. Dehak:
İnsanların bilgiyi algılama şekilleri parmak izlerine benzer. Ekinin aslı tohumdur, tanedir. Samanın çöpüyse, değersizdir. Tıpkı yeryüzündeki insanların fiziksel görüntüsü gibi.
Bu davanın hâkimi bendim.
Hep birlikte Dehak’a bakıyorlardı. İçlerindeki merak ateş almıştı. Dehak, hissetmiş gibi devam etti: “Yükü ağır bir hikâye, dinlemeye hazır mısınız?” Gelenler vücutlarını öne doğru uzattılar.
Ve zamanın perdesi yırtıldı.
“-Rahatınıza bakın dostum. İstediğiniz gibi inceleyebilirsiniz. Sorunuz olursa memnuniyetle yanıtlarım.’’ Hâkim, dosyaları incelerken gözü “Sekiz’in Dokuz’u Gibi Ola mısın?” yazılı başlığa takıldı. İlginç bir başlıktı: “Hiç böyle dava başlığımı olur?’’ diye düşündü. Merakını yenemeyip hemen dosyayı aldı, açtı. Dosyanın içine yalnızca küçük bir not iliştirilmişti: “Olaylar Sekiz’in Dokuz’uyla açığa kavuştu...” Hepsi bir dipnottan ibaretti. Bir dava dosyasında başka bir açıklama bulunmamasına oldukça şaşırmıştı!
Dosyayı alıp Dehak’a sordu:
“Sekiz’in Dokuz’uyla açığa kavuşan olay nedir?’’ Arkadaşlarıyla beraber bayağı merak etmişlerdi. Bu Sekiz’in Dokuz’unu?
-“Yargılamayla mı ilgili” diye hep bir ağızdan sordular. Dehak:
İnsanların bilgiyi algılama şekilleri parmak izlerine benzer. Ekinin aslı tohumdur, tanedir. Samanın çöpüyse, değersizdir. Tıpkı yeryüzündeki insanların fiziksel görüntüsü gibi.
Bu davanın hâkimi bendim.
Hep birlikte Dehak’a bakıyorlardı. İçlerindeki merak ateş almıştı. Dehak, hissetmiş gibi devam etti: “Yükü ağır bir hikâye, dinlemeye hazır mısınız?” Gelenler vücutlarını öne doğru uzattılar.
Ve zamanın perdesi yırtıldı.
KİTAP
YORUMUM
Kitabı
okurken çok fazla öğretiler ile bana döndüğünü söylemeliyim.
Dehak eğer
büyük günahlarından dönebildiyse herkes dönebilir. Yeter ki hatalarının insan
farkına varabilsin.
Şiyan ile en
yakın dostu ekmeğini sonuna kadar paylaştığı aynı evi paylaştığı can dostu Deur
bir gün nefsine yenik düşüp anlaşmazlığa düştülerse de yaptıkları büyük günah
ise onlara aslında tecrübe , insanlık olarak döndü.
İnsanların
son hallerini görmeleri, mezardaki sonradan oluşan hallerini görmeleri onların
doğru yolu bulmalarına neden oldu. Hakim Dehak bile onların bu tecrübelerini
kaile alarak doğru yolu buldu ve adalet dağıtmaya başladı. O adalet dağıttıkça
yaşadıkları kasaba güzelleşti.
iyilik böyle
bir şeydir. Bizler iyilik yapmaya başladığımız da bize de Yaradan iyilik
yapacak sorunlarımızı çözecek yardımcılar gönderir. Aslında bizler insan
kılığında gelen bu kişilere insan deriz ama, asıl gerçek olan ise şudur ki
Rabbimin bizlere hediye olarak gönderdiği kullarıdır onlar. Görevlerini yapmak
için hayatımıza girmişlerdir. Bazıları da bize kötülük yaparlar. Yine onlara da
kızmamalıyız. çünkü Yaradan onları da yine bizim ruhumuzun olgunlaşması için
göndermiştir. Olaylara bakış açımızı değiştirmek bizlere gelecek yolumuzu
belirlememiz de yön verir. Gerçek aşka düşen de Deur, Şiyan, Keyti, Riyat son
anlarına kadar onurluca mücadele ederken Esme de durum tam tersi oldu. Nefsinin
kurbanı olan Esme hatalarının bedelini çok acı bir şekilde ödedi.
Her zaman
merak ederiz ölümsüzlük diye bir şey olsa acaba ne yapardık diye. İşte bunun
cevabını da yine bu kitapta bulacaksınız. Her yakını öldüğün de ölmek için
yalvaran bilgeyi deli sanan kasaba halkı gerçeği bilse eminim çok şaşırırdı.
oysa o sadece kanını verdiği, vermek zorunda kaldığı Deur'a anlattı. ecele
sevgiyle koşan bilge Deur'a yaşayacaklarını anlatarak kayboldu.
Kitapta
büyük acılar yaşanmasına rağmen insanların doğruluk adına adım attıklarında
neler kazandıklarını, kötülük adına adım attıklarında ise yine neler
kaybettiklerine şahit olacaksınız. Kitap seriymiş. Tadına doyamadığım bu eserin
devamını okumak için sabırsızlanıyorum.
Helen ve
Şiyan'ın hazin gibi görünen sonu ise bizlere aslında yine gerçek aşkın mucizesini
anlatıyor. inanan insanlar bilirler ki öldükten sonra da sevdiklerimiz ile
beraber olacağız. Gerçek bir duygu varsa ortada hiç kimse o ilişkiyi bozamaz.
Bu da en önemli öğretiydi bana göre.
DUYGU SONGÜL
KAHRAMAN
2 yorum:
teşekkür ederim güzel yorumlarınız için efendim
Kaan Metin Çelik teşekkür ederim güzel yorumlarınız için
Yorum Gönder