Bulantı /JEAN PAUL SARTRE
20. yüzyılın önde gelen aydınlarından Jean-Paul Sartre, romanları, oyunları ve
düşünce yazılarıyla varoluşçuluk düşüncesini olduğu kadar bütün bir yüzyılı da
derinden etkilemiştir.
Bulantı, 20. yüzyılın en etkili düşünürlerinden Jean-Paul Sartre'ın ilk romanı.
Bireyin kökten özgürlüğünü vurgulayan varoluşçu akımın sözcülüğünü üstlenen
Sartre, adını 1938'de yayımlanan bu romanıyla duyurmuştu. Günlük biçiminde
yazdığı bu kitabında, romanın kahramanı Roquentin'in dünya karşısında duyduğu
tiksintiyi anlatıyordu. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Roquentin'in
kendi bedenine de yönelikti. Kimi eleştirmenler romanı hastalıklı bir durumun,
bir tür nevrotik kaçışın ifadesi olarak değerlendirdilerse de, Bulantı,
yansıttığı güçlü bireyci ve toplum karşıtı düşüncelerle, sonradan Sartre'ın
felsefesinin temellerini oluşturacak birçok konuya yer veren özgün bir yapıttı.
"Varoluş"la yüz yüze gelen Roquentin'in geçirdiği değişimi anlatan
Bulantı, varoluşçuluğun kült kitaplarından biri oldu. 20. yüzyıl roman
sanatında da önemli bir yeri olan bu kitabı, Selâhattin Hilâv'ın usta işi
çevirisiyle sunuyoruz.
KİTAP YORUMUM: Kitabın türü felsefe. Eğer felsefe türü okumayı sevmiyorsanız sıkılacağınızı söyleyebilirim. Biraz zor okunan bir kitap. Bazı yerlerde sıkıldığım araya kitaplar aldığım doğrudur. Yazar ile birlikte bunalıma girmiyoruz ama ister istemez o süreci hissedip biraz geriliyorsunuz. Karakteri dış dünyaya kapalı, var olmaya çalışırken o varoluş süreci ve bakış açısı, hissettikleri, korkuları, umutları.
Günlük gibi aşama aşama okuyorsunuz ama yazar yaşadıklarını anlatırken hiç mi umut yok diyorsunuz ister istemez. Yarın başka bir gün olur aslında her zaman ama umut edersek. Varoluş. İster istemez bunu sorguluyoruz. Belki de yazar ile birlikte kendimizi analiz ediyoruz. Çıkışı gösterecek mi ? Yoksa yok oluşa giderken ister istemez kitaba girip yardım etmek istiyorsunuz. Edebilir miyim? O biraz zor. Çükü her ruh kendi sürecini tamamlar. Eğer yaşadıkları ağır gelip yardım istemezse, ya da iyileşmek adına umuda yelken açmazsa o ruh yok oluşa doğru gitmeye mahkumdur.
#alıntı
Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment