ÜLKÜ GÖZEN STEWART / YILKAD YAYINLARI / ALLAH'IN KIZI
KİTAP SAYISI:368
“Öldürülen ruhuma yeminli sözüm vardı!..
Sabırla yaşattım hayatta kalan bedenimi!..
Azrail Ablamın da yardımıyla ellerimdeki kurumuş kan
insanlığın,
adaletin, huzurun imzası!..
Ben Allah’ın evladı onun biricik kızıyım!..
Ben adaletin kızıyım!..
Işığın çocuğu!..
Hislerimin hepsi yaşayan bedenimde saklı!..
İnfaza hazır vaziyette beklemekte!..
Kin, bedenimde tutuklu!..
Ruhum oracıkta!..
Hesabı sorulacakların yanında!..
Ecellerine uzanıyor!..
Şah damarlarına ceza öpücüğü konduruyor!..
Ruhum oracıkta!..
Ölü!..
Merhume ruhumu orada hep beraber defnediyoruz!..
Orada hep birlikte kendi cenazemizdeyiz…
Travmatik narsist bir annenin kızı olan Dua, aslında
çok vicdanlı ve adaletli bir kadındır.
Ancak çocukluğundan beri yaşayıp şahit olduklarının
vicdansızlığı ve adaletsizliği onu seri bir katile dönüştürüyor. Aynı zamanda
Obsesif Kompulsif bozukluğu olan Dua, kimine göre zavallı, yaralı, deli, kimine
göre sapkın, takıntılı, manyak ve kimine göre sadece bir katil!
Aslında çok duygusal! Ama cinayetleri canice!..
Onu doğuran Nursuz’dan nefret eden Dua’nın kanlı,
kinli hikayesi…
Bu romanı “bir cinayet masalı” olduğunu unutmadan
keyifle okumanızı diliyorum.
İlgi ve sevginiz için sonsuz teşekkürlerimle…
Ülkü Gözen Stewart
KİTAP YORUMUM: Çocukluğundan beri sevilmeyen, erkek kardeşinden kız olduğu için ayrı görülen, namus diye diye şiddete maruz kalan Dua ilerleyen yıllarda Obsesif Kompulsif bozukluğu hastalısıdır artık.
Sürekli yalnızlık yaşar, sevgisizlik yaşar. Evlendiği eşlerde de aradığını bir türlü bulamaz. Ailesinin onu dışarı da da yanlış anlatması komşuları ile de arasını açar. Ailesinden yüz buldukları için ezmeye devam ederler. Dost bildiklerinden de bir türlü aradığı samimiyeti, iyi niyeti bulamaz. iş yerleri de aynıdır.
Artık o Yaradan'a sığınarak çocukluğundan beri arayış içindedir. Hastalığının verdiği etkisi ile kendisini Allah'ın kızı zanneder. Ona ve hayvanlara kötülük yapanları acı çektirerek türlü işkenceler ile öldürür. En son annesi ve erkek kardeşini de öldürüp adalete teslim olur. o görevli olduğuna inandığı için doğru yaptığına inandığı cinayetleri işlemiştir.
Dışarıdan medyaya yansıyan cinayetleri gördüğümüz de "bak ailesini öldürdü, Ya da en yakın arkadaşını öldürdü. " vs gibi yorumlar yapıyoruz ister istemez. "Cani, katil" diyoruz ama "acaba ne yaşadı da, bu hale geldi hiç " demiyoruz. Hiçbir çocuk aslında suçlu doğmaz. Doğru yetişen bir çocukta kolay kolay hayata karşı duruşunu kötü yönde kullanmaz. Çünkü ona öğretilen değerler olur, maneviyat olur.
Dua'nın tek istediği vardı. Ailesi tarafından sevilmek, eşi tarafından sevilmek, akrabaları tarafından sevilmek, dostları tarafından sevilmek, saygı görmek. Yaşadıkları maskeli gezenlere tahammül edemeyeceği noktaya getirdi. Hep söylerim. Herkes anne/baba olmamalı. Bakamayacağı , sevmeyeceği çocuklar yapmamalı. Kendi doğrularını çocuklarına dayatmamalı. Onlar çünkü bir birey. Bir kursu olmalı anne/baba olmanın. O kursu bitirip diplomayı alabilenler o kutsal mertebeye erişebilmeli. İşte o zaman doğru çocuklar, huzurlu bir toplum, sevgi dolu yürekler yetişirdi.
Misyonu olan bir kitap. Kitabı okuduğunuzda bu isim niçin verilmiş zaten anlıyoruz. İlk defa okuduğum güzel bir kalemdi. Kesinlikle tavsiye ederim.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment