Dağın Şeyhi Hasan Sabbah / Mehmet Kemal Erdoğan / Yılkad Yayınları
“Hasan sen topraktansın, beni iyi dinlemelisin!” demişti o kutsal adam. Mağaranın duvarına ışığı vuruyordu. Meşalenin aydınlığından daha parlaktı ışığı. Gölgesi yoktu o kutsalın. Belki de ilk dikkatini çeken bu ayrıntıydı. Gözlerinin yanlış gördüğünü düşünmüş ve dikkatlice birkaç kez yanılıyor muyum diye bakmıştı!
“Devlet idare etmek o kadar kolay değil,” demişti kutsal ona. “Ama yanında hep biz olacağız. Bizi ne zaman ararsan, bize her ne zaman ihtiyaç duyarsan yanında olduğumuzu göreceksin.”
Beyaz giysileri hiç kirlenmeyen ve tertemiz parlayan kutsal canlının beline inen saçı da sakalı da paktı. Mağaranın nemli havasını dağıtan güzel bir kokusu vardı...
“Eğer bir davan yoksa hayatının da anlamı yoktur.”
Hasan Sabbah
Herkesin bildiği tarihi kitapların içine fantastiğin büyüsünü karıştırıp farklı bir anlatım sunan Mehmet Kemal Erdoğan’dan muhteşem bir eser daha.
Dağın Şeyhi Hasan Sabbah’ı okurken, Alamut Kalesi’nin mistik havasını soluyacak ve dünyanın ilk suikastçısının sıra dışı hayatına tanık olacağınız bu eseri elinizden bırakamayacaksınız…
KİTAP YORUMUM: Hasan Sabbah daha küçük iken 2 arkadaşı ile birlikte büyüyünce hangisi önce zengin olursa birbirlerine yardımcı olacaklarına dair söz verirler. Sonra büyürler ve hepsi bir yerlere dağılır. Arkadaşı onların önüne zenginlik olarak çıkınca hatırlatmak gereği duyarlar.
O bölümden öğrendiğim şey insanlar yıllar geçince değişirler. Fikirleri, dostluk anlayışları ve bir çok şey. Belki de hatırlatılması gereksizdi. Çünkü istese kendisi arkadaşlarını davet ederdi.
Hasan Sabbah özünde korkak birisi olmasına rağmen inandığı şeyler uğruna kendine yardımcıları, korumaları olan yer kurar. Orası artık bir devlet anlayışı ile idam ettirilmektedir. Orada kendince kurduğu kurallara uymayanlar idam edilmektedir. Peki 2 oğlu da koyduğu kurallara riayet etmediğinde idamlarına karar verecek mi? Yılan ısırmasından kurtulabilecek mi? O yılan nereden çıktı?
O küçük çocuk nasıl birden çıkıp, tekrar kaybolmayı başarıyor? Dağın Şeyhinden ne istiyor? Bir zamanlar yedikleri ayrı gitmediği çocukluk arkadaşını kim öldürdü? İnsan kendisine iyilik yapan kişilere sonra kötülük yapabilir mi? Bu en yakın arkadaşı bile olsa.
İnsan bu kadar korkarken bu kadar dışarıdan korkusuz görünmeyi başarmak da bence başarıdır.
Güzel heyecanlı bir eserdi.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment