Dijital Tapınak
Yazar: Haluk
Özdil
Yayınevi : Destek Yayınları
On dakika boyunca ses çıkarmadan konuşan botları dinlediler. Dünya
dillerine kesinlikle benzemiyordu. “Biz sadece İngilizce yazılım yüklemiştik”
diye söylendi Albert. Durumu büyük patrona bildirmek zorundaydılar. Facebook’un
patronu Mark Elliot Zuckerberg’in dünya dilleri konusunda uzman on kişiyle
birlikte aşağıya inmesi uzun sürmedi. Tuhaf bir dilde konuşan botlara verdi
dikkatini. Yanında getirdiği uzmanlar da konuşulan dili anlayabilmek adına
sessizce dinlemeye başladılar. Yarım saat sonra sabrı tükenen Mark’ın sesi
duyuldu:
“Bana
bu saçmalığın ne olduğunu açıklayacak biri var mı aranızda?”
Kısa
süren bir sessizliğin ardından uzmanlardan biri yanıt verdi:
“Bu
dünya dışı bir dil.”
“Anlamadım?”
“Dünya
dışı bir dil geliştirmişler Mark.”
İstanbul
Şehrin
bitmeyen uğultusu arasında yayılan frekansların gizemli yazılımları beyinlerine
işlerken verdikleri her kararı kendi iradeleriyle aldıklarını sanan insanların
yaşadığı yerdi İstanbul. Rengârenk reklam panoları, ışıklı tabelalar, dijital
ekranlardaki büyülü görüntüler, mağaza ve kafelerden yayılan müzikler,
AVM’lerin dayanılmaz çekiciliği, hepsi ama hepsi tek bir düşü körüklüyorlardı:
Konfor içinde bir yaşam ve çılgıncasına tüketim...
İskenderun
İnsan
kulağının duyamayacağı yüksekliğe erişen frekansların içine yerleştirilmiş olan
subliminal mesajlar beyinlerine nakış gibi işlenirken ayin başladı. Kendi
ekseni etrafında dönmeye başlayan sarışının hızı gittikçe artıyordu.
Vücudundaki ter, büyük lekeler halinde beyaz elbisesinin üzerinde belirmeye
başladığında sesi duyuldu:
“Deus
Mitra adiuva me.” (Yardım et bize Tanrı Mitra.)
Antik
çağlarda uğruna binlerce genç kızın yakılarak kurban edildiği Tanrı Mitra,
sadece o dönemlerde hüküm sürdüğü Akdeniz’e değil, bu kez tüm dünyaya hâkim
olabilmek için geri dönüyordu.
Dijital
tapınaklar dünyanın her yerindeydi, insanların evlerinde, ceplerinde,
işyerlerinde, okullarda... Nefes kesen bir maceranın eşliğinde dijital
tapınağın kutsal sunağına girmeye hazır mısın?
(Tanıtım
Bülteninden)
Sayfa Sayısı : 264
KİTAP
YORUMUM: Değerli yazarım okuduğum diğer eserlerinde olduğu gibi yine bilinmeyen
gerçekleri yazarak muhteşem bir eser daha ortaya çıkartmış. Okuduklarım beni
tedirgin etmiş olsa da, bilinmeyen, emin olunmayan ama duyulan bir çok gerçek
daha kafamda netleşti.
Kurban
edilen bakire kızlar önce belli işlemlerden geçiriliyor. Sonra hem psikolojik
hem bedensel olarak ayine hazırlanıyor. Ayin belli frekanslar ile başlatılıyor
ve o korkunç sona doğru giden bakire kız en sonunda yakılarak tamamlanıyor.
Filmlerde
gördüğümüz de sadece film sandığımız bir çok gerçek burada söz konusu.
Yapay
zeka ilerde bir çok kitleyi etkileyecek. Belki de dünya sandığımızdan daha da
kötü olacak.İnsanın okurken bile tüyleri ürperiyor. Zevk için adam öldüren
yetiştirilmiş katiller.
Bazı ses
frekansları ise sadece insanların birbirine eziyet etmesine, öldürmesine,
intihar etmenize yönelik yapılmış.
Alışveriş
çılgınlığı, cilalı paneller, renkli hayatlar hepsi bir yapılanmanın temelleri.
okudukça sinirlenecek daha çok belki de bu dünyaya çocuk getirmenin
manasızlığını anlayacaksınız.
Hipnoz ve
zaman sıçramasına inanıyorum. Hatta bize bildirilmeyen bir çok parapsikoloji
olayların olduğunu da düşünüyorum. Bazen bilmemek gerekir belki de
kaldıramayacağımız ve gücümüzün yetmeyeceği yerde.
Siz
olsaydınız ne yapardınız? Gelecekte olacağını bilseniz ve bir çok acının
yaşanmaması için. Bilmek ve susmak. Yaşarken, geçmişte yaşadığını bilmek ama
bir şey yapamamak. Hatta sana ihanet edeceğini bile bile birine aşık olmak.
Devam eder miydiniz?
Kitaptaki
tüm karakterler aslında kurbandı bana göre. Ben en çok yazarın kim olduğunu
merak ettim yalan yok. Gazeteci değildi tek
kurban bana göre.
Yine de
olumlu düşünmenin gücüne inanıyorum. Umarım sevginin hakim olduğu sevgi ile
yönetilen bir dünya da yaşamaya tüm canlılar ile birlikte niyet ediyorum.
Değerli
yazarımızın daha önceden okuduğum kitapları ise; Kod 5, Seçilmişler, Örümceğin Ayak İzi
ve Şarkısını Söylüyordu Deniz ve Kod Adı
Pegasus.
Bazı yazarlar vardır "ne yazar ise okurum"
dersiniz. Bilirsiniz ki kitap bittiğinde çok farklı bir insan olarak hayata
devam edeceksiniz.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment