*GÜZ HAPSİ * NURİYE ZEYBEK*
aklı aynadan elimdeki kırık aynaya muzipçe gülümseyen bu
büyülü göz, beni büyük bir hızla kendi okyanusunun derinliklerine çekiyordu. Bu
düşsel yolculuğumda, "Her insanın kendi illüzyonunda yaşadığı, hayatını
kendi kurguladığı çevrede kendi yarattığı karakterlerle ve yine kendi düşlediği
biçimde sürdürüyor olabileceği," türünden fantastik düşüncelere
kapılmıştım.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 350
Baskı Yılı: 2012
http://www.dr.com.tr/ kitap/guz-hapsi/ nuriye-zeybek/edebiyat/ deneme-yazin/ urunno=0000000406653
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 350
Baskı Yılı: 2012
http://www.dr.com.tr/
KİTAP YORUMUM
Kitabı okurken sürekli duygu değişimi
yaşadığımı söyleyebilirim. Sonuna doğru ise sanki Ruhun olgunlaşma evresini
tarif etmiş yazar. o yüzden bir nevi Ruhun olgunlaşma sırasında aldığı darbeleri
yaşadıklarını kabullenen Esin yine kendisine yakışan bir karar ile finali
tamamlıyor. Evet yaşadığı her şeyin bir nedeni vardı Esin'nin bana göre de.
Yoksa o kara nasıl aklanır bilemeyecekti. Her insanın hayatında inişler ve
çıkışlar olur ya hani, ben Esin kadar cesur olabilmeyi çok isterdim itiraf
ediyorum. İnsanın alışkın olduğu şeyleri bırakması kolay değildir. Esin'in bir
an da bırakıp ve kendini kamufle ederek yaşaması ise aslında insanın aklına
şunu getiriyor. Hepimizin zaman zaman kendimizi korumak adına takındığımız
maskelerimiz yok mudur?
Peki ya Osman Baba. Hayatımız da
hangi kadın istemez ki onun gibi birini hayatında. Onun gibi birine aşık olmak,
olabilmek, olmayı başarabilmek. Gerçi aşk seçemiyoruz ama o da ruhu olgunlaşma
evrelerinden birisi diye düşünüyorum. Esin ile Osman babanın yaşadığı apayrı
aşklar arasında dağlar kadar fark vardı. Bana sorarsınız Esin'in aşkı, egosunu
ön plana getirirken kendi benliğine zarar verirken, Osman babanın aşkı ise
koşulsuz gerçek aşkı anlatıyordu. Kim demiş aşklar tek başına yaşanmaz diye, Ya
da umut olmadığını bile bile beklenmez diye.
Sokakta yaşayan her çocuğun hikayesi
ise başlı başına bizlere verilen ibretlik hayat hikayeleri bana göre. Kitabın
içeriği yine dopdolu. Yazarımızın ilk daha önce SUYA DÜŞEN KİR isimli eserini
okuduğum da da kaleminin asaletini görmüştüm. Öğretisi olan kitapları gerçekten
seviyorum. Kitaplar da olmasa kaçımız acaba Esin gibi gidip bizzat sokak
çocuklarının yaşadığı hayatı yaşayarak öğrenebilecek. iyi ki kitaplar var ki önyargımızı
yaşamadan kırabiliyor ve tabi ki bir çok tecrübe kazanabiliyoruz.
Sırada yazarımızın DERİN isimli
kitabımızı okumak var . inşallah son eseri olan SOYKIRIM eserini de okuma
şansını bulabilirim.
Değerli yazarımıza eserlerini bana
ulaştırdığı için teşekkür ediyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment