*()* DURUN İNECEK VAR *()* YASEMİN PFORR *()*
İlk başta kitapta kendimden çok ayrıntı buldum. Bunu
söylemeden geçemiyeceğim. Bana çok iyi geldi. Demek ki benim dışımda da
birileri bunları yaşıyor hissi beni canlandırdı güç verdi.
Yazar “Herkesin sevdiği, takdir ettiği, beğendiği biri olmak
zorunda mıyız? “ cümlesi ile sorularına cevap aramış ve bizzat kendi yaşadığı
şeyleri cesur bir dille anlatmış. Burada ki anlatılanlar hatta öyle ki
dostlarımızın vermeyeceği harika örnekler ile dolu. Bu yüzden kendisini
tanımadan çok sevdim. Aynı cümleleri kullanmış olmamız, düşünmemiz beni
kendisine yaklaştırdı tanımadan saygı duydum. En zor eleştiri insanın kendisine
yaptığı eleştiridir ki yazar bunu kitapta çok güzel dile getirmiş.
Okurken ister istemez kendi yazdığım yazılarım ve
yaşadıklarım gözümün önüne geldi. Bende hep yaşadıklarımı yazmak istemişimdir ve
yazıyorum da aslında ama iş yayınlatma kısmına gelince orada kalıyorum. Çünkü
aslında tam olarak ne hissettiğimi tek kalemim ve yazdığım kağıt bilir tabi ki
birde Yaradan. Ama yazarın bizimle yaşadıklarını cesur bir kalp ile paylaşması
beni onurlandırdı, tetikledi, güç verdi.
Sevgililer gününü ben yıllar once bir yazımda anlatmıştım.
Aslında sevenler günü olması gerektiğini ama tabi ki o yazımı da kimseyle
paylaşmamıştım. Bu kitapta aynı şeyleri okuyunca doğru yolda olduğumu fark
etmenin sevinci hakim oldu. Bizim evin hallerine bayıldım. Hayvanlar dünyasını
örnek vererek insanlarında nasıl çatışmadan kurtulabileceğini öyle doğru bir
dille anlatmış kı yazar kedileri bu kadar sevdiğim için bir kez daha takdir
ettim kendimi ve tabi ki yazarımızı. Yaşasın en azından bir hayvanseverin
kitabını okumuş oldum. Bütün hayvanseverlerin iyi olduğunu düşünüyorum ki tezimde
yanılmadığımı görmek beni çok yine mutlu eti.
Dün ben bu kitabı okurken aslında bir dostumun hayatını okur
gibi okudum. Yasemin hocamla hüzünlendim, onunla ağladım onunla sevindim. 2
günde bitiririm diye tahmin ettiğim kitabı dün gece bitirmiş bulunuyorum. Kolay
kolay bir kitabı 1 günde bitirmem ama ancak kendimden parçalar bulursam biter o
kitap uyumadan. Yine evren çıktı karşıma ona gönderdiğimiz mesajlar bize
yansıyor ya ve hastalanarak bedenimiz bize sinyal veriyor bir şeyler anlatmaya
çalışıyor.
En çok takıldığım cümlelerden biriside en çok sevdiklerimize
kırıldığımız kısmı. Bunu çok düşündüm dün gece sahiden bende çok değer
verdiklerime mi kırılıyorum diye. Değer vermekten öte galiba en çok
güvendiğimiz insanlara kırılıyoruz. Güven adı üstünde öyle bir şey yapıyor ki
karşı taraf bir anda hissettiğin tüm güzel hisler sıfırlanıyor. Aslında hiçbir
şey tesadüf değil ya şimdi ben bu ilişkiden ne öğrendim kısmı önemli. Birçok
insan ilişki deyince duygusal ilişkiden bahsettiğimizi düşünür. Oysa biz selam
verdiğimiz herkes ile bir ilişkimiz yok mudur?
Bu kitap bildiğim birçok şeyi bana tekrardan hatırlattı beni
özetle kendime getirdi yeniden güç verdi. Kitapta anneliğin kutsal kısmı da çok
güzel örnekler ile anlatılmış. Evet yaşadıklarımı tek tek ne hissettiysem
çocukluğumdan itibaren yazma vaktinin geldiğini hatırlattı bana bu kitap. Ancak
böyle bir kitabı kendini seven kendi ile barışık birisi yazabilir ki kendimize
değer verip eleştirdiğimiz de birçok şeyi hallederiz.
Hayır biz kimsenin istediği, sevdiği , onayladığı birisi
olmak zorunda asla değiliz. Fikirlerimiz hayatımıza geçtiği sürece biz varız.
Kimseyi hayatta asla memnun edemezsin ancak karşılıklı fikir ayrılıklarında
birbirinin ayrıcalıklarına saygı duyup hala dostum diyebiliyorsan evet gerçekten varız aksi
halde bitmeli enerjiyi düşüren, sahteleştiren her yalan ilişki. Kötü insan yok Hatalı
insan vardır diyerek yorumumu bitiriyorum.
Yazar Yasemin Pforr’a bu kitabı yazdığı için bana ulaşmasını
sağlayan değerli arkadaşım yüreği güzel insan Meryem Seyda Parlak’a çok
teşekkür ediyorum.
Hayatta her ne olursa olsun yaşamak inanılmaz güzel ve
hepimiz iyi ki varız. Napıyoruz gidenlere bize bir şeyler öğrettiği için
teşekkür edip vedalaşıyoruz sonra da yeniye yer açılsın diye sevgiyle
sonsuzluğa götürüp bırakıyoruz. Bunu karşı tarafın bilmesi gerekmiyor ya da
affetmemiz karşı tarafın hatasız olduğu anlamına da gelmiyor. Ruhumuzu
özgürleştirmek ve kendimizi öfkelerimizden karmalarımızdan kurtulmak adına bunu
kendimiz için ve karşı tarafın iyiliği için yapıyoruz. Oluşan sağlıksız bize
gelip giden olumsuz kordon bağını sevgiyle kesiyoruz. En zor kendimizi
affederiz ya yine kendimizi de sevgi ile affediyoruz.
Bu kitap bana iyi geldi…
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment