Transformasyon
sayfa sayısı: 128
Zamanda yolculuk mümkün mü?
Neyin bilim, neyin de bilim olmadığını nasıl anlarız?
İnsan bilinci, süper ötesi bir bilgisayara
aktarılabilecek mi?
İnançlar, fikirler ya da bilimsel hipotezler nörolojik
bir semptom mu?
Gelecek, Transformasyonun çağı mı olacak?
Hakikat sevdalısı iki dost: Yüksel Mert ile Ekmel Ali
Okur… Bir kitap fuarı dönüşü esnasında trafik kazası geçirip kıl payı ölümden
kurtuluyorlar. Ama bu kurtuluş, onlar için yeni bir dirilişe vesile olacak… Dünyayı
değiştirecek bir projenin içerisinde buluverirler kendilerini. Ve bunca
inanılmaz değişim ve dönüşümlerin yaşandığı ortamda sorgulamaya, hakikat
aynasını parlatmaya ve “dünya barışı ve mutlu insan” misyonunu gerçekleştirmek
için gerektiğinde Trump’ın karşısında bile düşüncelerini cesurca ve özgürce
ifade etmeye devam ederler…
Ekmel Ali Okur, Beyaz Saray’ın koridorlarından Oval
Ofis’e doğru yürürken Yüksel de başka havadaydı. Ekmel Ali Okur’dan farklı
olarak Yüksel Mert, bulunduğu ortamlara daha çabuk adapte olabiliyordu. Bir ara
yine o eski görüntüleri görür gibi oldu. Koridorun sağında tablolar vardı.
Duvarlar beyazdı. Koridorun solunda ise küçük küçük dikdörtgenlerden oluşmuş
büyük pencereler vardı. Dışarıdaki bahçenin yeşil rengi pencereden çok da güzel
görünüyordu.
Aniden çok kuvvetli bir görüntü ile karşılaştı. Tıpkı
dışarıdaki gibi güzel bir bahçede ayakta duruyordu. Sol tarafında, Atatürk’ün
kıyafetlerine benzer bir kıyafet giymiş, alnı geniş ve kel, köydeki Ali amcası
gibi üçgen bıyıklı, orta yaşlarda bir adam koridordan geçenlerin şivesindeki
İngilizceyi konuşuyordu…
kitap yorumum: Yazar Yüksel Mert ile Ekmel Ali Okur kaza geçirirler. Yüksel Mert kazadan sonra eskiye ait şeyler ve yeni olayları birbirine belli süre karıştırmaya başlar. Bunun bir açıklaması illa ki vardır.
İnsan beyni kopya yapılacak mı? Kopya yapılırsa hepimiz için nelere faydalı ya da zararı olur? Hangi hastalıklar tedavi edilebilir?
Trup, Profesör Martin ve diğerleri. Günümüzde merak edilen bir çok soruların bazılarının cevabı bu kitapta.
Kitabın devamı da varmış bu arada. Devamını çok merak ediyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment