İtiraf
sayfa sayısı : 439
Bu yapıtıyla olağanüstü övgüler alan Grisham,
öfke ve gözyaşı dolu bir dramı romanlaştırıyor.
Haksız yere tutuklanan her masum insana karşılık,
daima dışarıda serbest dolaşan bir suçlu vardır. O, polis ve savcının niye
yanlış adamı tutukladığını anlamaz, aslında umurunda da değildir.
Travis Boyette işte böyle biridir. Kendi işlediği bir
cinayetin ardından polis ve savcının amatör bir takımda futbolcu olan Donté
Drumm’u haksız yere tutuklamasını ve idama mahkûm ettirmesini hayretle
izlemiştir.
Aradan dokuz yıl geçer. Travis başka bir suçtan dolayı
cezasını çekmekte olduğu Kansas’taki hapishaneden şartlı tahliye edilmiştir;
Donté ise temyiz başvurularından sonra kesinleşen ve dört gün sonra infaz
edilecek idamını beklemektedir. Bu arada Travis’te ameliyat edilemeyecek bir
beyin tümörü olduğu saptanır. Ölümün soluğunu ensesinde hisseden Travis, hayatı
boyunca ilk kez doğru olanı yapmaya, suçunu itiraf etmeye karar verir.
KİTAP YORUMUM: içeriği verdiği mesaj dopdolu, misyonu olan bir kitap okudum diyebilirim. Kitapta geç gelen adalet midir? sorusunun cevabını buluyorsunuz.
Konudan kısaca bahsetmem gerekirse suçsuz yere tutuklanan, idam ile yargılanan masum bir birey iken o artık ölümü bekleyen bir katil zanlısıdır.
Gerçek suçlu ise ölüm ile yüzleşene kadar aslında adalet onun için çokta anlam taşımamaktadır. Tedavi edilmeyen bir timür saptanması onu doğruyu söylemeye, masum birini kurtarmaya doğru sürükleyecektir. Peki gerçek suçlunun kendisinin olduğunu nasıl kanıtlayacak?
Gerçek adaleti arayan, heyecan ile okumak isteyen herkese tavsiyemdir.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment