Sunday, April 26, 2020

Krizantem / İhami Akan


Krizantem
KİTAP SAYISI: 304
Aşk nice bir yiğitliktir.
Nice bir direniştir bu aşk?
Yürek perçin tutar mı, duygulara pranga vurulabilir mi?
Demir parmaklıklar, açılmaz kelepçeler aşka engel olabilir mi,  çok farklı yaşam felsefesine sahip iki kişi birbirini ölesiye sevebilir mi?
Vefa nedir, sürgün nedir, tutsaklık nedir, özgürlük nedir? Ölmek mi yeğdir, yoksa sevmek mi?
12 Eylül döneminin karanlık günleri.  Bir yandan bir türlü aşılamayan ekonomik kriz, diğer yandan uluslararası ambargo, petrol krizi ve bu sorunları çözmesi gerekirken kendi iç çekişmeleriyle meşgul siyaset…
Anarşi ve terör sokakları teslim almış. Üniversite gençliği ve tüm toplum sağ ve sol kutuplara ayrılmış. Hasılı, memleketin tüm sokakları, geceleri ve gündüzleri, bir örümcek ağı gibi kaosla sarmalanmış.
Bütün bu hengame içinde bir aşk filizlenmektedir. Mustafa ile Sevda’nın aşkı…
Üniversitede filizlenen, demir parmaklıklar ardında vefayla yoğrulup, on senelik tutsaklıkla pişen, lakin vuslatı Krizantem mevsimine kalan bir aşk…
“Ben Sevda… Bir sevdanın devrimiyle devrilen Sevda… “
“Bir çiçeği çok sevdim, o da ömrümün sonbaharında açtı.”

 KİTAP YORUMUM: Kitabın özü 80 darbesinin gerçek yüzünü anlatmış yazarımız. Yaşayanlar bilir mutlaka ben yaşamadım ama büyüklerimiz hep anlatırdı o zamanların acı olaylarını.
Üniversite, liseli öğrencilere bile sağcı solcu kavgalarının haddi hesabı yoktu. Acaba bize gösterilen yüzü ile perde arkası nasıldı? Yazarımız bunlara da değinmiş.
Mustafa babasının müdürlük yaptığı okulda bir öğrencidir. Başta mutlu olan ailesi babasının içkiye başlaması ve annesine akıl almaz şiddete başvurması ile bozulur. Okulda da yakışmayan hareketler yapmaya devam etmesi soruşturma başlamasına neden olacaktır.
Dayılarının duyması ile evi terk etmek zorunda kalırlar. Babasının üzüntüden amansız hastalığa yakalanması ölmesi . Mustafa büyüyünce tarafını seçer ve ülkücülere katılır.
Maalesef o da işkencelere maruz kalır ama vazgeçmez. Zaten işkence bölümlerini okurken insan bu kadar da olmaz diyorsunuz ama oluyor, olmuş nitekim de.
Nice Mustafa'lar gördü o işkenceleri ve belki de hayatları farklı yerlere kaydı.
Mustafa ve Sevda'nın aşklarını da okuyoruz. Acaba bu aşk nasıl sonlanacaktı?
Eskiden ne güzel mektuplaşmalar varmış derinden yazılırmış duygular tüm gerçekliği ile.
Kitaptan aldığım en büyük ders ise; şartlar ne olursa olsun kişiliğimiz ile ayakta kalmalıyız. Kişiliğimiz bizim kılavuzumuz olmalı.
Acılar sanata dönüştüğünde anlamlı ve ders alıcıdır. Tarih geleceğe tecrübe olarak taşındığında anlam kazanır.
Yazarımızın kalemi daim olsun.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

0 comments:

Post a Comment

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon