Yaşlı Şef
Kitap
Sayısı: 264
Bir
tını mı çalındı kulağınıza?
Eminim ki o içinizdeki sesin, senfoniye doğru yön tutmuş olan gıcırtısından gelmekte...
Buna fazlasıyla inanmış kendi halinde biri olarak; tamamen çıldırmış, raydan çıkmış bir dünyanın hiç de gerçekçi olmayan gerçeklerinden uzakta yürümekteyim ve şu an zihninizde canlanan bu hayalin tam ortasındaki boşlukta...
“Çıkmak üzere olduğunuz bu yolculuğun çıkmaya ve yürümeye fazlasıyla değer olduğuna bütün kalbim ile inanıyorum...”
Eminim ki o içinizdeki sesin, senfoniye doğru yön tutmuş olan gıcırtısından gelmekte...
Buna fazlasıyla inanmış kendi halinde biri olarak; tamamen çıldırmış, raydan çıkmış bir dünyanın hiç de gerçekçi olmayan gerçeklerinden uzakta yürümekteyim ve şu an zihninizde canlanan bu hayalin tam ortasındaki boşlukta...
“Çıkmak üzere olduğunuz bu yolculuğun çıkmaya ve yürümeye fazlasıyla değer olduğuna bütün kalbim ile inanıyorum...”
KİTAP YORUMUM:
Hicran ve
Kılıç'ın hikayesinden anlatmaya başlanılan hikaye okuru öyle yerlere götürüyor
ki, insan geriye dönüp Hicran ve Kılıç'a üzülmekten çok doğanın müthiş onarıcı,
şifalandırıcı gücünü hissedip bir an önce bir şeyler hayatınızda yapmak
istiyorsunuz.
Hicran ve
Kılıç Göl evine tatile giderler. Orada yaşadıkları tatili yıllar geçse de
unutmazlar. Orada bir kez bile görmüş olmalarına rağmen Hasan'ı ikisi de
unutmaz ve onun yalın temiz maskesiz halini görünce kendilerine doğada aslında
bir yaşam arzularlar ama bazen geç kalırmış insan oturduğunda, hemen harekete
geçmediğinde.
Ama yazar
okura ölürken bile nasıl ölürsek mutlu ölünülür sorusunun cevabını vermiş
adeta.
Birilerine
koşulsuz sevgi beslediğimizde, yardımcı olduğumuzda, kan bağı olmadan yardımcı
olup evladımız, kardeşimiz, akrabamız kabul ettiğimizde belki de hayatın özüne
doğanın yardımı ile ulaşır ve sonsuzluğa gittiğimizde de değerli bir şeyler
bırakabiliriz geride. Tıpkı Maya'nın miras kalması gibi. Miras deyince insanın
aklına paha biçilemez maddiyatı yüksek şeyler geliyor değil mi? En güzel hediye
belki de kendimizin öncü olduğumuz derin bir güzelliği miras bırakabilmek ve
onlara günlük gibi rehber bırakmak. Günlükte bana göre en değerli mirastı
çünkü.
Hicran ve
Kılıç çok az gördükleri kişilere olan sevgileri ile yıllar geçse de bir çok
insanın hayatına ışık olmaya devam edeceklerdi.
Şimdi büyük
yıldızın kayması ile gerçek dostluğun kalbi acıması ile yaşlı şef'e olan
görevlerini yapmak zorundaydılar. Ama bu zorunluluk sevgiden kaynaklıydı. Öyle
günümüz bir çok insanı gibi çıkar ilişkisi ile alakaları yoktu. Onun bıraktığı
derin miras günlük ve Maya'ya kendilerince sahip çıkmaya çalışacaklardı.
YAŞLI ŞEF 2
"ORAO" eserini de okudum aslında. Çok yakında ona da yorumu mu
paylaşacağım.
İçim
üzüntüden çok kıpır kıpır büyük bir heyecan ile okudum. Ölüm hayatın gerçeği
ama peki biz neler bırakıyoruz gittiğimizde, bırakacağız? Şimdi bu sorunun
anlamı önemli. İşte onun cevabını bulduğumuz da belki de kendimizi bulup
paradan çok maneviyatın hayatları kurtardığına şahitlik edeceğiz.
DUYGU SONGÜL
KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment