* CAN TANRIYAR * YAKARIM CANINI *
PUSLU YAYINCILIK*
Öbür dünyadan, bu dünyada geride bıraktığınız eşinize hesap
sorabilir misiniz?.. Kalemi elinize alıp yazarsanız günü geldiğinde (bir kaşık
suya bile gerek yok) sadece o kalemin mürekkebiyle bile bu dünyada kalanı
boğabilirsiniz. Ki "ah' ını aldığım rahmetli eşim insaflı davranıp,
sadece, benim onu yaktığım kadar yaktı canımı!.. Yoksa bu itirafları bile
yazamaz hale gelir, pişmanlığımı bile dile getirecek şansı bulamazdım. Çünkü
hak etmiştim!.. Kitabı okuyunca, bir insan kendi kendisini nasıl böyle acımasızca
yargılayabilir diye düşüneceksiniz ve…
' Bu itiraflar ve anılara
gösterdiği saygıyla babamı tamamen affettik!..'
Oğulcan Tanrıyar : 'Gün gelecek
kabrimde çok ağlayacak' demiştin anne… Dediğin oldu ve artık bizim de bu
kitapla birlikte affettiğimiz babamdan da VASİYET' ine ağlayarak ONAY geldi.
Anılcan Tanrıyar : Biz bu
mektupları - anıları CANLI yaşadık !... Ananıza - Babanıza okutun bari siz
yaşamayın…
'Ah' Almanın Bedeli!
(Tanıtım Bülteninden)
(Tanıtım Bülteninden)
KİTAP YORUMUM
Kitabı okurken gerçekten çok
üzüldüğümü itiraf etmeliyim. Üzüntüsünü yenemeyen affedemeyen insanların
hastalandığına bir kez daha tanık oluyoruz.
Medyadan parlak ışıklardan
tanıdığımız Can TANRIYAR eski merhum eşinin yazdığı günlükleri hayatta iken
kendisine hitaben yazdığı yazılımları toparlıyor ve kendisi de hangi konuda eşi
sitem ettiyse cevabını veriyor. Böylece hayatta iken kitap yapmayı isteyen ama
ömrü yetmediği için yapamayan eşinin de bir nevi vasiyetini yerine getirmiş
oluyor.
Aldatılmış çocuğu da olan bir kadının
yuvasını kurtarmak adına verdiği mücadele, kadınlık onurunun kırılması ona
rağmen gerçekten sevdiği eski eşini dönsün diye sabahlara kadar pencere önünde
beklemesi.
kitabın öğretileri yine fazla bana
göre görmek istersek.
- Aldatan kendini aldatıyor aslında.
Son pişmanlık ayda etmiyor. Bazı pişmanlıklar vardır ki geriye dönüşü asla
yoktur.
-Kabullenmek lazım belki de her
olayı. Kabullenmediğimiz ve hayatımızı sekteye uğratacak üzüntüler bize
getirisi hastalık olarak dönüyor. Birçok aslında aldatılan insanların da öncüsü
olmuş merhum Şafak hanım.
Bir erkeğin hatalarını görüp kendini
eleştirmesi de güzeldir aslında. Işıklı dünyanın getirisi yine bir ailenin yıkımına
sebep olmuş gibi görünüyor.
Maneviyat hayata girdiğin de ise
doğru yol kendiliğinden geliyor. Dini konudaki bahsettiği anlayış, hoşgörüyü
sevdim bende olması gereken gibi. Herkesin ibadet şekline saygı duyuyor ama bize
uygun olan ibadet şeklini seçiyoruz.
Allahtan rahmet diliyorum Şafak
Hanıma. Dilerim bu kitap bir çok yuvanın yıkılmasını engeller ve hatta filmi
bile olsun isterim. Zira verdiği mesaj bence güzeldi. Hem beylere hem de hanımlara.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment