Thursday, December 8, 2016

-TAVSİYE EDİYORUM -SIDIKA YAKŞİ-

-TAVSİYE EDİYORUM -SIDIKA YAKŞİ-

-İKİNCİ ADAM YAYINLARI-

Senelerdir kendi kendime okudum, kendi kendime günlük tuttum.
Birde ben yazmayı deneyeyim dedim.
Bu arada artık unutulmaya yüz tutmuş, sevgi, dostluk, yardımseverlik duygularını hatırlatayım dedim.
Zaten bu duygular hepimizin içinde var, ama koşuşturmaktan, birbirimizle ilgilenecek vakit bulamıyoruz.
Bende dedim ki, ara sıra da olsa, insanlara yardım edelim, sevdiklerimize zaman ayıralım, sıkıntılı anlarımızda Allaha sığınıp ondan yardım bekleyelim, her ne olursa olsun Allahtan ümidimizi kesmeyelim.İyilik de yapıyorsak, kendimiz için, kötülük de yapıyorsak kendimiz için.
Dönüp dolaşıp bize geri dönecektir unutmayalım.
Yarın tekrar güneş doğacak unutmayalım.
Geçmişte yaşadığımız sıkıntıları unutup, geleceğe ümitle bakmaya çalışalım. Başkalarının değilde kendi sahip olduklarımızla mutlu olmaya çalışalım.
Ve de kimseye ön yargılı bakmayalım, tanımadan kimseyi yargılamayalım. Birbirimizin düşüncelerine saygı göstermeyi bilelim diyorum.
Tüm dünyaya,bütün insanlara sevgiler saygılar.



Sayfa Sayısı: 230

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: İkinci Adam Yayınları



KİTAP YORUMUM
Yazar bu ilk kitabında niye yazdığını, nasıl başladığını hayatını ilk baştan itibaren anlatmış bizlere.  Gerçekten kendisini çok dobra buldum. Karakteri çok düzgün okuyan, yazan aydın bir yapıda olması ve yine deneyimlerini bizlerle paylaşması çok değerli. İnsanın kendini anlatması hele ki duygularını en yakın arkadaşına bile ifade etmek zor iken o çok güzel bir şey yapmış bizler ile duygularını, düşüncelerini hayata bakış açısını paylaşmış.
Aslında bizden birisi Sıdıka YAKŞİ. Dostlarının yaptığı ihanette kırılan, insanların iki yüzlülüğüne tahamül edemeyen, yardımsever ama bu suistimal ve kullanmaya dönüşürse yılan, üzülen hatta o insandan soğuyan bizlerden birisi. Hangimiz bizim yaptığımız iyiliği görevimiz gibi davranıldığında tepki vermeyiz ki. Kalemi bana çok yakın yazarımızın. Mesela sürekli yazan, okuyan ve dışarı çokta çıkmak istemeyen yapısını benimle çok bağdaşıyor. J Ben de çok dışarı çıkmayı seven birisi değilimdir zorunluluklar dışında. Ben de asla evimde sıkılmam vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. İnsanlar ile buluşmalarda bunu illa ki dedikodu ile taçlandırılması gereken bir şeymiş gibi özellikle bayan günlerin de filancı şu yiyeceği yapmış, filanca yapmamış gibi ya da şu iyidir, şu kötüdür gibi, en kötüsü de birbirlerini kıskanan kişiler olunca insan ister istemez tek başına kalmak ve başını dinlemek isteyebiliyor. Manevi yorgunluk o kadar kötüdür ki, insan bir sürü iş yapar yorulmaz ama enerjinin çalınması insanı inanılmaz yorabilir. Mesela bende başkaları ile alışveriş yapmasını hiç sevmem. Benim her zaman alışveriş arkadaşım ablamdır. Çünkü biz biliriz birbirimize yakışan şeyleri. Birbirimizin dilinden ancak ikimiz anlarız. İnsan kalabalığı olan her yerde mutlaka sorunlar niyeyse çıkabiliyor. İlla ki bir kişilik çatışması yaşanabiliyor. İnsanı zorla kaliteli yalnızlığına alıştırabiliyorlar. Mesela bende yazarken ve okurken kitaplar ile uğraşırken aldığım huzuru hiçbir yerde şu a’na kadar bulamadım. Emrivakiler hiç bana göre değildir. Ego savaşına girmiş hiç kimseyi sevmiyorum mesela. Ruhun olgunlaşması yaş ile de değil bence. Maneviyatın yüksekliği. TAVSİYE EDİYORUM kitabı yazarımızın ilk eseri. Güzel ve özlü sözleri paylaştığı bölümler çok değerliydi yine.
Son sözüm yazarımız Sıdıka YAKŞİ’ye. Gerçekten tanımaktan keyif aldığım nadir aydın insanlardan bir tanesi de sizsiniz. Sürekli hasta baktığı bakmak durumunda olduğu  için (annesi, babası ve kızkardeşi) kendini yorgun olarak tanımlayan yazarımıza şunu demek istiyorum. Siz yorgun değilsiniz. Aksine gücünüze hayran oldum. Sizin yeriniz de olan bir çok insan kendini bırakırken siz bunu acılarınızı, maneviyatınız ile zenginleştirerek size verilen imtihanı en iyi şekilde yapmaya çalışan vicdanlı bunu sana dönüştüren, kültürlü, sürekli yazan ve okuyan çağdaş Atatürkçü bir hanımsınız. Yazan bir kalem asla ne yaşlanır ne de yorgun olur. Ev hanımlığınızın yanında hem hasta bakıp hem de iyi bir eş, iyi bir anne olabilmek kimbilir ne kadar zor iken bunu başarabilen nadir insanlardansınız. Kardeşiniz bence size şans olarak dönmüş. Bazen hayatımız da şer sandığımız olaylar bize aslında şans olarak döner. Bu da imtihanı başarılı verdiğimizin işaretidir. Yolunuzun daha çok aydın olmasını diliyorum. Zehra çok şanslı sizin gibi ona bakan, seven, değer veren bir ablası olduğu için.
Yolunuzun aydınlık ve ışık dolu olması dileğiyle. Sevgi dolu kalbiniz hiç solmasın diyorum. Sevgiyle




DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

1 comments:

Uğur YESİRLİLİ said...

Yazıya giriş cümlelerin anlamlı ve güzel. Zaten birbirimize saygı duyabilsek, birbirimize ön yargılı bakmasak dünya daha güzel bir yer olacak o zaman.

Post a Comment

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon