* YİTİRİLİŞİN KOKUSU * FESİH VURAL *
*ARI SANAT *
Doğuştan suçlu olmak,
suçlu görülmek; künyesinde yazılı suç aletiyle dolaşmak, acıların en büyüğüdür.
"Yitirilişin Kokusu'"ndaki öyküler bir bütünün parçaları gibi,
birbirini tamamlayan bir trajedidir. Hayatın acımasız çarkında yalnız,
kimsesiz, çaresiz; kanatları kırık bir güvercinin barış elçisi gibi, siyah
düzene baş kaldırışı ve bitmeyen öfkesi daha dinmemişken; beri yanda aşkın
çilesi, çaresizliği ve acısına tanıklık ettiği büyük sevdasının yitik aşk
manzarası, yıkımların en büyük erozyonunudur Zınar için. Büyük kaya parçası
olan adından ne yazık ki eser kalmamıştır.
"Her aşk, iki tam yalnızlık eder"
Hayat bir dizeye sığdırılmaya çalışılmıştır. Hep hiçe sayılmak, önemsiz görünmek, arkaları tercih etmek veya kadere boyun eğmek. Unutamadığı, büyüsüne kapıldığı ulvi aşkını yüreğinde saklayıp, o yükü hep taşımıştır. Yaşamın acımasız girdabında; sevdiğini anımsamak ve hiç unutamadığı İspanyol sevgilisi Februnya'ya olan özlemi zirve yapmıştır. Unutamaz onu, yüreğinin derinliklerinde hep saklı tutmuştur.
İçindeki duyguları canlı tutar hep, insanca yaşamak ister, diğerleri gibi. Öteki olmak istemez ama hiçbir zaman özgürce yaşamadığını, duygu ve düşüncelerini açıklayamadığını, hep suçlu muamelesi gördüğünü ima etmeye çalışmıştır. Aşk öyküsü çok çarpıcı ve etkileyicidir. Yaşamın her alanında olduğu gibi, aşk konusunda da dramatik sahnelere tanık oluruz. Acı, hüzün ve keder hiç yakasını bırakmamıştır. Annesine yakarışı, toprağa dört elle sarılışı, babaya olan özlem ve sitemi; göz göre göre yitirilen hayatlar ve kaybolan benliği; ritmi bozulan duyuları, tükenen hayat, yitik umutlar ve çaresiz, yılgın, bitap düşmüş bir bedeni görürüz.
"Yitirilişin Kokusu." Hora geçen dramatik öyküler demetidir.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 88
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arı Sanat Yayınevi
"Her aşk, iki tam yalnızlık eder"
Hayat bir dizeye sığdırılmaya çalışılmıştır. Hep hiçe sayılmak, önemsiz görünmek, arkaları tercih etmek veya kadere boyun eğmek. Unutamadığı, büyüsüne kapıldığı ulvi aşkını yüreğinde saklayıp, o yükü hep taşımıştır. Yaşamın acımasız girdabında; sevdiğini anımsamak ve hiç unutamadığı İspanyol sevgilisi Februnya'ya olan özlemi zirve yapmıştır. Unutamaz onu, yüreğinin derinliklerinde hep saklı tutmuştur.
İçindeki duyguları canlı tutar hep, insanca yaşamak ister, diğerleri gibi. Öteki olmak istemez ama hiçbir zaman özgürce yaşamadığını, duygu ve düşüncelerini açıklayamadığını, hep suçlu muamelesi gördüğünü ima etmeye çalışmıştır. Aşk öyküsü çok çarpıcı ve etkileyicidir. Yaşamın her alanında olduğu gibi, aşk konusunda da dramatik sahnelere tanık oluruz. Acı, hüzün ve keder hiç yakasını bırakmamıştır. Annesine yakarışı, toprağa dört elle sarılışı, babaya olan özlem ve sitemi; göz göre göre yitirilen hayatlar ve kaybolan benliği; ritmi bozulan duyuları, tükenen hayat, yitik umutlar ve çaresiz, yılgın, bitap düşmüş bir bedeni görürüz.
"Yitirilişin Kokusu." Hora geçen dramatik öyküler demetidir.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 88
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arı Sanat Yayınevi
KİTAP
YORUMUM
Öykü
kitabıdır. Kendisine yabancı gelen “yardım ve Yataklık” sözcüklerini kelime
hazinesinden çıkarmıştır. Yazar kitaptaki öykülerde izlenimlerini hayata dair
insanlığa dair ne varsa hikayeleştirerek bizler sunmuştur. Hak ettiğimiz düzeni
çok güzel örnekler vererek nasıl bozulduğunu anlatmış ve bizlere başka
çerçeveden bakmamızı sağlamıştır. Okurken duygusallaşıyor insan. Evet diyorsunuz
varmış benim gibi hisseden, yaşayan birileri.
Annesine
yakarışı, toprağa dört elle sarılışı, babaya olan özlem ve sitemi, yiten
hayatlar, içine düşülen çaresizlik, bitkinlik enerjisi düşük bir birey.
Okunmalı
diyorum özetle bu kitap.
Değerli
yazar Fesih VURAL’a kitabını benimle buluşturduğu için teşekkür ediyor
başarılarının devamını diliyorum.
DUYGU
SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment