Kadınların bildiği öyküler bunlar,
bilip de kimselere anlatamadığı... Arap sabunu, tuz ruhu, çamaşır suyu kokan
evlerde; törenin, tabunun, günahın, erkeğe koşulsuz sunulmuş iktidarın altında
ezilen kadınların öyküleri...
Okulda, işte, mahallede, evde, köşeye sıkıştırdıkları her yerde kadınları kendilerince sevmeyi hak gören adamların yakıcı, öldürücü, yok edici sevdaları...
Sen bu kitabı okurken küçük bir kız çocuğu tutacak ellerinden. Onun gözlerinin içine bak ve tanı kendini, o anlatmadan.
Ödevlerini yapmamış bir çocuktum bundan sonrası. Öğretmenin saçlarını hiç okşamadığı, derse geç kalandım hep..Ütüsüzdü siyah önlüğüm ve beyaz olması gereken yakam kirli. Kesilmemişti tırnaklarım. Mendilim yoktu yanımda ve annem su güğümünü ısıtmamıştı geceden, yıkanabileyim diye. İnsan, bir âşığın ahını almamalı küçükken bile. Çocuk ama kadın yüreğimin sevdayla ilk imtihanıydı bu. Ben sınıfta kalmıştım, aşksa mavi mantomun cebinde.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 138
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Net Kitap
Okulda, işte, mahallede, evde, köşeye sıkıştırdıkları her yerde kadınları kendilerince sevmeyi hak gören adamların yakıcı, öldürücü, yok edici sevdaları...
Sen bu kitabı okurken küçük bir kız çocuğu tutacak ellerinden. Onun gözlerinin içine bak ve tanı kendini, o anlatmadan.
Ödevlerini yapmamış bir çocuktum bundan sonrası. Öğretmenin saçlarını hiç okşamadığı, derse geç kalandım hep..Ütüsüzdü siyah önlüğüm ve beyaz olması gereken yakam kirli. Kesilmemişti tırnaklarım. Mendilim yoktu yanımda ve annem su güğümünü ısıtmamıştı geceden, yıkanabileyim diye. İnsan, bir âşığın ahını almamalı küçükken bile. Çocuk ama kadın yüreğimin sevdayla ilk imtihanıydı bu. Ben sınıfta kalmıştım, aşksa mavi mantomun cebinde.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 138
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Net Kitap
KİTAP YORUMUM
Kitap adından da anlaşıldığı gibi madur
kadın hikayelerinden oluşuyor. Ama yazarımızın anlatım şekli normal madur
hikayelerine göre çok farklı anlatım tarzı.Kimisi eniştesi, kimisi abisi,
babası,kimisi eşi ya da erkek arkadaşı tarafından madur edilmiş. Hep de
konuşamamışlar. Kimisi öğretmeni tarafından madur edilmiş. Cinselliğin en
iğrenç halini kim yaşamak ister ki . Hele ki kadın değilseniz çocuksanız
büyümek ister misiniz? Sanmıyorum. Kadının hala cinsel obje olarak görüldüğü
ülkemizde bu tür kitaplar hala yazılmaya devam edilecek gibi görünüyor ne yazık
ki. Kadın önce aslında insandır bunu keşke fark edebilse insanlar. Kadını,
kadınlarda madur etmiş çoğu zaman sahip çıkmayarak. Kitabın içindeki bütün
hikayeler çok etkileyiciydi. Ama babası tarafından arkadaşına verilen 12
yaşındaki Sevdiye’nin öyküsü etkiliyor. Bir insan çocuğunu sabaha kadar her
gece tecavüze uğrasın diye niye verir ki? Yokmuydu acaba kuru bir lokması
paylaşacak minicik kızıyla. Aslında hepsinin tek derdi okumak ve büyüyünce
mutlu olmaktı. Olmadı , oldurmadılar. Erkenden büyümek kadın olmak zorunda
kaldılar. Kadınlıkları insanlıklarının önüne geçti. Cinsel objeydi artık onlar.
Duyguları yoktu, olmadığını düşündüler. Hissetmediler, görmediler. Güçlü
olanın, zayıf olandan aldığı hayatlardı hepsi. Belki de hiç yaşamadılar,
yaşamadan öldüler her gün ölmeyi hayal ederek.
Ben kitabı okurken çok duygulandım. Bu
tür hayatların yaşandığını hepimiz biliyoruz ama maalesef çoğu kapalı kapılar
ardında yaşanıyor. Ama okumak tekrar hatırlamak. Yazarımızın kalemi bana uzak
değildi. Eskiden bende buna benzer hikayeler örnekler vererek yazmışlığım oldu.
Dile getirince acaba tükenir mi yanlışlar? İnşallah diyorum.
Değerli yazarımız Mine Engin TEKAY’a
değerli eserini benimle buluşturduğu için teşekkür ediyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment