HATALAR İNSANLAR İÇİN AMA DÜZENLEMEK ELİMİZDE
Hiç kimse hatasız değildir. Ama niyeyse herkes kendisini mükemmel hatasız sanır. Ben en çok hatalı iken hatasını kabul etmeyen hatasında ısrar edenlere gülüyorum. Neyin telaşı bu bilmiyorum ama bir gün hepimiz gibi sizde öleceksiniz. Yaşarken kalbini temizle ölünce herkes gibi toprak olacaksın. Yaşarken çamurlaşmak niye?
Birde iş telaşına düşüp iş arkadaşının ayağını kaydıranlara gülüyorum. Nedir bu zenginleşeceğiz cebimiz dolacak derken yürekte fakirleşme insanlıktan çıkma çabası. Hepimize yetecek kadar bu evrende çok şükür parada, bolluk bereket de, aşk’da var. Ama bazılarımız birbirini yeme devrinde. İnsanlar basamak olarak kullanılıyor. Nedenini anlamış değilim ama böyle maalesef. Dostlarımız satar oldu bizleri. Yani tabi ki gerçek dost değilmiş deyip geciyoruz ama o zamanda korkuyoruz birine dost yada arkadaşım demeye. Bu kadar fakirleştik artık.
En çok da evli olup çapkınlık yapmaya çalışan bazı erkeklere gülüyorum. Kardeşim madem yapacaksın aynı masalı anlatma biraz yaratıcı ol oyle değil mi? Yok ailem zorla evlendirmişte, çocuğumun hatırına ayrılamıyorum da yok ayrı yaşıyorum bekar sayılırım da. Ya siz kadınların hepsini salak sanıyorsunuz ya da cidden sizde bir anormallik var değil mi. Yoksa hadi yaptın diyelim aynı masalı anlattın. Bari akıllı davran da 30 yaşından büyük kadınları seçme. Niye biliyor musun? 30 yaşından sonra kadınlar hem güzelleşir hem de zekaları en üst seviyede olur. Yani avlıyorum derken birde siz avlanmayasınız? Böyle erkeklerde maalesef kendi karmalarını hazırlıyor. Ya eşleri onları aldatıyor bu akıllılar eşlerini aldatmaktan aldatıldıklarını görmüyorlar ya da hayatlarında “Aldatan, aldatılır” cümlesini hic duymadılar.
Birde bazı hemcinslerime çok gülüyorum. İnternetten eş, sevgili arıyorlar. Reel de bile parmakla sayılıyken hatta çoğu ölmüşken net üzerinden böyle birini bulma çabanız beni çok eğlendiriyor. Eşim beni aldattı diye aldatan bazı bayanlar var birde. Noldu şimdi giden gururun yerine mi geldi karşılık verince yoksa kendine olan saygınımı kaybettin? Bir kerede önceki ilişki bitirilip yenisine başlamak niyeyse bazılarının aklına gelmiyor. Zor yol seçiliyor. Asıl aldatan, aldanır tezinden yola çıkarak bende diyorum ki garanti ediyorum size enerjiniz düşecek ve hiç mutlu olamayacaksınız. Hem yakalanma korkusundan hem de kendinizi ister istemez bilinç altında suçlu hissettiğiniz için. Mutlu olmak ve doğru ilişki yaşamaktan geçer. Doğru ilişki de korkulara ve yalana yer yoktur. Anlaşamadığınız da ve duygular bittiğinde samimiyet ile açıklanır ve dostça vedalaşılır. Koşulsuz sevilir karşılık beklenmez. Doğru ilişki de kısıtlamalara yer olmaz. Her iki tarafta istediği gibi kendini yetiştirir ve ifade eder. Doğru ilişki de her iki tarafın birey olduğu hatırlanır ikisinin de arkadaş çevresine ve kıyafet, saç makyaj vs durumlara saygı gösterilir. Zaten doğru ilişki kıskançlık barındırmaz. Güven kendiliğinden oluşur. Doğru ilişki ve gerçek aşk’da gözler ile anlaşılır bazen sözlere gerek kalmaz.
Birde öyle görselci bir toplum olduk ki sorma gitsin. Mesela hastanede ben yatarken oradan bir görevli ama asla sağlıkçı değil, hiç ayağa kalkamayan birisi için talihsiz bir açıklama yapmıştı. O an düşündüm ne kadar görsele takılıyor bazı insanlar. Çok bakımsız demişti. Bende sadece yatıyor nasıl kendine bakabilir ki. Hatta benim elim ayağım tuttuğu halde hastane ortamında yine de bakımlı olamadığımı söyledim. Çünkü Orada saçınızı bile kestiremiyorsunuz enfeksiyon kapmamak adına. Her şey kısıtlı. Yani tabi ki kendi adıma alınmadım ama görsele bu kadar insanların takılması, acaba hasta olsalar bu kişiler ne yaparlar sorusunu bende çağrıştırdı. Hastasın ötesi yok saçınız da dökülür, ameliyat da bir yerinizde kesilir. Ya da Allah korusun bir kazada ağzınız gözünüz de yumulur. Yani hayat bu kimsenin garantisi yok. Yalan yok uyuz oluyorum böyle kişilere. Ben etkilenmem ama bir başkası etkilenir ve niye hastalandım diye Allah korusun isyan edebilir, moral olarak yıkılabilir. Bu tapular illa insanların başına gelince mi yıkılacak? Biz Varız kitabımdaki hikayemdeki kuaför macerasını hala unutamıyorum. O çıldırtan sessizlik bana ölümü çağrıştırmıştı ve çok korkmuştum. Toplumun eğitilmesi şart. Ya da herkes anne baba olmamalı. Bunun bir eğitimi falan olmalı. Uzmanlar izin verirse kişiler anne ya da baba olmalı. O zaman yuvalar yıkılmaz diye düşünüyorum ben ya da oldukça aza indirgenir.
Hayat seçimlerden ibaret ise hatalarımız bize aitdir. Kırdığımız her yürek bize karmamız olarak dönecektir. Hayatımızdaki bizi üzen herkesi affediyor ve olumlamızı tekrarlıyoruz.
SENİ SEVİYORUM
ÖZÜR DİLİYORUM
LÜTFEN BENİ AFFET
TEŞEKKÜR EDERİM
Yaşamak çok güzel. Ama gerçek anlamda yaşıyorsak. Egosuz bir hayat diliyorum herkese..
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
Friday, June 5, 2015
HATALAR İNSANLAR İÇİN AMA DÜZENLEMEK ELİMİZDE
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 comments:
Post a Comment