Aile kargaşası çok güzel anlatılmış kitapta. Ortada bir aşk var ya da Nehir öyle sanıyor. Üvey baba, ölüm, kuma, ihanet.. Hepsi o kadar doğru bir çerçeveden irdelenmiş ki bir solukta okuyorsunuz zaten. Oldukça sürükleyici bir roman elinizden bırakamıyorsunuz. Ben zaten sahura kadar okudum.
Nehir ve Ali ikisi de farklı yerlerde yaşayan farklı kültüre sahip insanlar. Ali tipik Anadolu erkeği. Ailesinin etkisinde kalan ve eşine çocuklarına sahip çıkamayan birisi. Bana göre zayıf bir karakter. Ortada kesinlikle bir aşk var. Ben hep yüzdelere vururum duyguları anlatırken. Yani ali yüzde 50 seviyorken atıyorum Nehir yüzde 90 seviyor. Nehir aşk’ının kurbanı oldu. Sırf aşk için kendisine ait olmayan bir hayatı yaşadı. Oldum olası evlenirken şart koşan insanlara kızmışımdır. Örtü kesinlikle evlendim diye değil içten gelerek yapılmalı. Mecburiyetler bizi çelişkiye ve bunalıma sokar diye düşünüyorum. Bu kitapta Nehir kendisine ait olmayan bir hayata sürükleniyor. Kesinlikle manevi bir baskı söz konusu. Yazar evlenmeden önce tanışmanın ve ortak paydaların olması gerektiğine ona göre evlilik yapılması gerektiğine, sadece duyguların yetmediğine dikkat çekmiş. Kesinlikle genç kızlarımıza örnek olacağını düşündüğüm bir kitap. Evlilikte kesinlikle ailelerin onayı alınmalı. Bu kitapta buna bir sürü örnek verilmiş. “Balık kesinlikle baştan kokar” Bu kitap bu sözün açılımı bana göre. Eğer Nehir Ali ile tanıştıktan sonra ilişkisine belli bir süre tanısaydı belki de bu ilişki evlilik ile sonuçlanmayacaktı. Evlilik başla başına zaten çok doğru karar verilmesi hayatımızı etkileyen bir durum ama bize ait olmayan bir hayata aşk için göz yumarsak bundan sadece biz değil, hem ailemiz hem de doğacak çocuklarımız etkilenir.
Nehir Ali’yi hastalık derecesinde seviyor. Ama Ali sorumluluk alabilecek karakterde bir genç asla değil. Baba olmayı benim fikrim bu tabi ki hak etmiyor. Baba dağ gibi olmalı ismi bile yetmeli güven aşılamalı. Oysa Ali hala bireysel takılan aile kavramının önemini çokta bilmeyen çalışmayı sevmeyen birisi.
Bu kadar kötü bir evlilikten çıksanız ve ona rağmen hala eski eşinizi özleseniz, nefret etseniz, kızsanız ve onsuz nefes alamayacağınızı hissetseniz ne yapardınız? Nehir kitabın sonunda 3 çocuğu ve kendisi için oldukça zor ama bir o kadar cesur bir karar alıyor.
Bu romanı okurken ben en çok Ali’nin annesine ve baş kahramanımız Ali’ye kızdım. Madem bir sorumluğu alamayacaksın neden bir insanın hayatı ile oynarsın? Neden kapanması ve ahıra girmesi bahçede çalışması için zorlarsın? Nehir’e çok kızmadım. Nehir aslında oldukça akıllı bir bayan ama duygularına yenik düşüyor. Nehir’e bir tek konuda kızdım sigara içmesine. (Sigara içenlere ve bunu sadece kendilerinin değil zorla başkalarına içirmelerine dumanı etrafa yaymalarına kişisel olarak kızıyorum )
Duygu yükünün asla düşmeyceği bir kitap. Elinizden düşüremeyceksiniz.
Yazar NERMİN KILIÇMAN’a bu değerli kitabı benimle buluşturduğu için teşekkür ediyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment