Karanlıktakiler
Demet Yener
Yılkad Yayınları
kitap sayısı: 218
Türk kültürü ve Türk mitoloj sı büyülü bir mistik alan gibi.
içine girdikçe daha da çekiliyorsunuz sanki Okudukça meraklanıyor ve
meraklandıkça da okuyorsunuz. Bizi biz yapan öğelerin bilincine varmanın
verdiği hazzın sözcüklerle yapılabilir bir tarifi olmadığından sizlere sadece
kapıdan bir bakmanızı öneririm. Bence sonrasında geri çıkmak istemeyeceksiniz.
Türk halk bilimi araştırmaları tarihinde Türk fantastik ve korku
edebiyatlarında başarılı araştırmalar ve eserler verilmeye başlandığı günümüzde
oldukça heyecan verici bir yolculuğa çıktığım' söylemeden geçemeyeceğim.
Mutluyum çünkü eleştirip eli kolu boş durmaktansa "Denedim! diyebilecek
bir adım attım. Herkes bir çakıl taşı getirseydi dünyanın en büyük sarayını
inşa edebilirdik, unutmayın.
Dışardan bakıp eleştirmektense elinizi taşın altına koyun.
Sisteme dahil olun ve size huzurla keyif veren şey her neyse onu en iyi haline
getirme ça-basına siz de dahil olun. Hayatta her ne olursanız olun ama en iyisi
için çabalayacak kadar güçlü ve kararlı olun.
kitap yorumum: Kitabın türü Türk
Fantastik korku. Ben olağandışı olayların varlığına inandığım için çokta
olmayacağını düşünerek okuduğumu söyleyemem. Kimbilir evrende neler yaşanıyor
ve biz yaşamadığımız için bize anlatılınca olmayacak gibi geliyor.
Kitabın konusuna az değinmem
gerekirse; Gökbura kasabası sevginin, insanlığın ön plana çıktığı, insanların
birbirlerini mutlu etmek için çabaladığı, hayvanlara iyi davranıldığı,
çocuklara ve hatta kimin neye ihtiyacı varsa yapılıp hediye edildiği bir ortam.
Herkesin hayalindeki bir kasaba diyebilirim. Hani minik kasabalar vardır ve
herkes herkesi tanır ve orada mutsuzluk gibi bir kelime söz konusu olamaz. işte
burası Gökbura kasabası lakin bir gün olaylar patlak verir ve korku başlar.
Balık, kuşların ölümü korkuyu en üste çıkartırken çocukların bir gün yok olması
ise artık her şeyin bittiği noktadır. Gerçekten her şey bitmiş midir yoksa
mucize diye bir şey var mıdır? İşte burada Alperen'in güçleri araya giriyor.
Alperen dostlarının da yardımları ile gizemi çözüp erlik'ten, kötülüklerinden
kurtulmayı hem kendileri hem de kasabasını kurtarabilecek mi?
iyilik ve kötülüğün getirileri çok
güzel anlatılmış. Bütün karakterleri çok sevdim. Asla içlerinde ayrım
yapamıyorum. Kitapta bir çok konunun yanında Şamanların güçlerine, şifacı
yönlerine de değinilmiş.
Okurken öyle bir hayal ediyorsunuz ki
tüm kahramanları ile yolda karşılaşsanız el sıkışacakmışsınız,
tanıyacakmışsınız gibi sımsıcak bir his. Korkut Dede'nin dönüşü süperdi.
Alperen kaybetmiş gibi görünse de bir gün bir yerlerde tekrardan karşılaşacaklarını
biliyoruz. Çünkü bir çok alan varsa yaşamda kimbilir yine onlar içinde bir
mucize olacaktır. Güzel bir film
olabilir bu kitaptan der ve yazarımıza başarılarının devamını dilerim. Hayal
gücünüze ve kaleminize sağlık diyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 yorum:
Yorum Gönder