Beyaz Zakkum
|
Anne-kız ilişkisindeki karmaşık yakınlık ve
uyuşmazlıkların; sevgi ve kimlik arayışının öyküsü olan Beyaz Zakkum; genç bir
kızın yaşadığı zorlu çocukluk ve ilk gençlik dönemini kusursuz bir dil, zengin
bir ifadeyle anlatıyor.
Astrid'in, güzel, başına buyruk bir şair olan annesiyle ilişkisinde hem sevgi hem de yoğun bir yalnızlık vardır. Anne Ingrid, eski sevgilisini öldürüp ömür boyu hapse mahkum olana kadar ikisi birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Annesinin hapse girmesinden sonra, Astrid, Los Angeles'taki, koruyucu ailelerin yanına verilmiş binlerce çocuktan biridir artık. Bu yeni gerçeğe alışmak hiç kolay olmaz. Gittiği her ev kendi sınırları, kendi tehlikeleri olan başlı başına bir dünyadır. Yaşadığı her deneyim, yaşadığı tüm acılar, Astrid'in kendi değerini, kendi gücünü keşfetmesine, hayata karşı kendine özgü bir bakış açısı geliştirmesine yol açar.
Astrid'in, güzel, başına buyruk bir şair olan annesiyle ilişkisinde hem sevgi hem de yoğun bir yalnızlık vardır. Anne Ingrid, eski sevgilisini öldürüp ömür boyu hapse mahkum olana kadar ikisi birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Annesinin hapse girmesinden sonra, Astrid, Los Angeles'taki, koruyucu ailelerin yanına verilmiş binlerce çocuktan biridir artık. Bu yeni gerçeğe alışmak hiç kolay olmaz. Gittiği her ev kendi sınırları, kendi tehlikeleri olan başlı başına bir dünyadır. Yaşadığı her deneyim, yaşadığı tüm acılar, Astrid'in kendi değerini, kendi gücünü keşfetmesine, hayata karşı kendine özgü bir bakış açısı geliştirmesine yol açar.
KİTAP YORUMUM: Genç bir kızın annesi
bir gün cinayet işler ve artık o kendi evi dışında koruma evlerinde mücadele
etmek zorundadır. Deneyimsiz ve tek başına olması onu zorlar ama her deneyim
onu başka geleceğe daha güçlendirerek taşır. Kadın olmak her coğrafya da zor
aslında ama tek başınıza kaldığınızda bir şeylere tutunup, ayakta kalmak
zorundasınız.
Astrid ile birlikte okurken sizde
"ben olsaydım ne yapardım" sorusunun cevabını arıyorsunuz.
Güzel sürekleyici bir romandı.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 yorum:
Yorum Gönder