Kendimi üzdüğüm kadar hiç kimseyi üzmediğimi farkettim. Şimdi
geriye bakıyorum ve her şey anlamsızlığını korumaya devam ediyor maalesef. Galiba
asıl hayat yaşadığın andır. Anlık mutluluk,anlık hüzünler ve anlık dakikalar
vardır ve asla geriye dönüşü yoktur. Gelecekte yoktur çünkü geleceğin geleceğinin
hiç garantisi yoktur. Anları kaçırmamak lazım demek ki ve önemli kılmak için
elimizden geleni yapmak lazım. Hayatı ısgalamamak adına tabi ki.
Bazen bize derler ya sevdiklerimiz bizi ihmal ediyorsun diye
hani ufaktan kapris yapılır falan artık biliyorum ki en çok ihmal ettiğimiz
kendimizmiş meğerse. Keşke sevdiklerimize ayırdığımız vakti kendimize
ayırsaymışız. Asıl bize bir şey olursa yaşayamayız bunu sakın unutmayalım. Başkaları
için değil; bu ailemizden biri bile olsa önce kendimiz için yaşayalım ve
kendimiz için ayakta kalalım. Başımızda aşılmaz bir sorun varsa da insanları
üzmek yerine kendimiz çözelim..Çünkü herkes kendi sorunlarını kendisi çözmek
zorunda sevdiklerimizi dertlerimizle ve aşılacak sorunlarımızla boğmak anlamsız
ve bencilce geliyor bana..
Bazen inat etmek yersizdir. Ölmen gerekiyorsa ölürsün. Ayrılman
gerekiyorsa ayrılırsın. Gitmen gerekiyorsa gidersin. Artık anlamsız mücadeleleri
sevmediğimi farkettim. Çünkü biz ne yaparsak yapalım kader diye bir şey var ve
kaçınılmaz son biz istesek de istemesek de gelebilir ve gelecekte. En güzeli
kabullenmek galiba. Hayatı körü körüne sevmekte anlamsız geliyor artık bana.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 comments:
Post a Comment