19 Ocak 2021 Salı

DEĞERLİ YAZARIMIZ YAŞAR GELER İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJIMIZ


 

 DEĞERLİ YAZARIMIZ YAŞAR GELER İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJIMIZ

DUYGU SONGÜL KAHRAMAN SORUYOR:

1-BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Merhabalar Duygu Hanım. Öncelikle bu röportajla kendimi tanıtabilme fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Ben Yaşar Geler 1959 Ardahan/Çıldır doğumluyum. İlk, orta, lise eğitimimi Çıldır’da Üniversite eğitimimi Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsü Sınıf öğretmenliği ve sonrasında Anadolu Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği programında tamamladım. İlk görev yerim kendi köyüm olan Ardahan/Çıldır/Eski Beyrahatun Köyü İlkokulu’dur. 10 yıl Ardahan’da görev yaptıktan sonra 1988 yılında İstanbul’a yerleştim. 43 yıllık Uzman Öğretmenim. Evliyim, iki oğlum var. Halen aktif olarak görev yapmaktayım. Öğretmenliğin dışında çeşitli yerel gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmaktayım. Eğitim sendikaları, STK’lar ve Ardahan Derneklerinde yöneticilik görevlerim var.

2-YAZMAK SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?

-KONULARINIZIN KAYNAĞI NEREDEN ALIYORSUNUZ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

-Çok güzel bir soru. Yazmak benim için, ben olmayı ifade ediyor. Yazarken benliğinizi buluyorsunuz. Kendiniz olup, kendi aklınızla hareket ediyorsunuz. Mantıklı olmaya, duygu-mantık dengesini kurmaya çalışıyorsunuz. Benim yazdıklarım hayallerden çok gerçek yaşamları irdeliyor. Anı, hikâye, deneme tarzı ortaya çıkıyor. Yani kısacası kimseye masal anlatmıyorum.

-Konularımın kaynağı, yaşanmışlıklar, güncel olaylar, sosyal etkileşim, gezi ve gözlemler diyebilirim.

3-KAÇ TANE KİTABINIZ VAR?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

-Benim şu an yayınlanmış iki tane kitabım var. İlk kitabım ”bana Çıldır’ı anlat’ ı” uzun çalışmalar sonucunda 2018 yılında çıkardım. Bu benim için bir dönüm noktası oldu. Doğup büyüdüğüm, ekmeğini yiyip aşını içtiğim memleketime karşı bir borcumu ve sorumluluğumu yerine getirmek amacıyla çıkardım. İkinci kitabım “ Her Şey şaka Gibi’ yi” ise, 2020 yılında özellikle gerçek yaşam kesitlerinden edindiğim bilgileri konu edinerek çıkardım.

-BUNDAN SONRA Kİ HEDEFİNİZ NEDİR?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

-Bu da gayet güzel bir soru. Bundan sonraki hedefim, öncelikle yazmaya devam etmek. Hem kitap hem gazetecilik alanında çıtayı daha ilerilere taşımak! Zaten şu an yaklaşık yüzde seksenini tamamlamış olduğum eğitim sistemi, okullar, öğretmen, öğrenci, veli ilişkilerini irdeleyen bir eğitim kitabı hazırlıklarım var. Kısmet olursa 2021 yazı ya da sonbaharına çıkarmayı hedefliyorum. Ayrıca devamı da gelmek koşuluyla!

4- SİZCE YAZAR VE ŞAİR KİMDİR? HER YAZABİLEN KİŞİ YAZAR VE ŞAİR OLABİLİR Mİ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

İnsan düşünebilen bir varlık. Yani, özgün düşünebilen, mantığını iyi kullanabilen, duygularını kontrol edebilen ve bu çerçevede akıl süzgecinden geçirdiklerini ve kendince uygun bulduklarını yazılı olarak ifade edebilen kişilerdir.

Yani her yazı yazan kişi yazar ya da şair midir? Tartışılır. Yazmak emek ister, bilgi ister, birikim ister, duygu ister. Bu koşulları taşıyabiliyorsa yazar ya da şairdir denebilir. Zaten günümüzde serbest bir edebi akım var. Kurallara çok bağlı kalınmıyor.

-YA DA PİYASADA KİTABI OLAN HERKES SİZCE YAZAR VE ŞAİR Mİ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Bana göre, her kitabı olan kişi yazar ya da şair değildir ya da olmamalıdır. (Kendince olabilir tabi ki!)

Şöyle de diyebiliriz: Gelişime açık, bu yönde emek ve çaba sarf eden kişiler yazarlık ya da şairlik yönünde ilerliyorlar. Örneğin, her ne kadar yazar diye ifade edilmiş olsam da ben hala kendimi bir yazar olarak göremiyorum. Zaman içerisinde çeşitli etkileşimlerle belki o kıvama gelebileceğim.

5- SİZCE YAZARLIK MESLEK Mİ, YOKSA HOBİ Mİ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Bu aslında çok göreceli bir soru. Kimine göre meslek kimine göre değil. Mesleğin tanımına baktığımızda; belli bir eğitim alınmış, o alanda kendini yetiştirmiş, yaşamını sürdürebilmek için para kazanılan iş olarak tanımlanıyor. Hobi ise, kişilerin ilgi alanlarıdır. Şimdi yazar ya da şairlerin biyografilerini incelediğimizde şunu görüyoruz. Çoğunlukla belli bir mesleği olan, zamanla da kendini yazmaya adamış, ortaya çeşitli eserler çıkarmış, belki edebiyat dünyasında kendini kabul ettirmiş ve

buna bağlı olarak asıl mesleğini bırakıp yazarlığa ya da şairliğe yönelmiş olduklarını görüyoruz. Yani kısaca, belli bir bilgi ve birikime ulaşmış ve tüm maddi geliri bu yönde olan kişilerin mesleğidir de diyebiliriz.

6- KİTAPLARINIZIN KONUSU VE TÜRÜ NEDİR?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Duygu hanım, ilk kitabım “bana Çıldır’ı anlat’ ın” konusu Anadolu yaşamının geçmişten günümüze aktarımı ve sentezi…

İkinci kitabım “Her Şey Şaka Gibi” ise, yaşam gerçekleri, sosyal ilişkiler…

Her ikisinin de türü Anı-Deneme diyebiliriz.

-OKURA VERMEK İSTEDİĞİNİZ MESAJ NEDİR?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Bu kitaplarla okurlarıma vermek istediğim mesajlar; geçmişi anımsatmak, geçmişle gelecek arasında bağ kurmak, vefa duygusunu geliştirmek ve okurlarımı sosyal konulara duyarlı kılmak.

DUYGU SONGÜL KAHRAMAN SORUYOR:

7- YAZAN VE KİTAP ÇIKARTMAK İSTEYENLERE BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTER MİSİNİZ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Her yazan ve kitap çıkarmak isteyen, mutlak bir emek harcıyor. Emeğinin karşılığını da kitabıyla ifade etmek istiyor. Edebiyat dünyasına doğru bir bilgi ve bir nokta dahi koymak isteyen her birey çok değerlidir. Emek en yüce değerdir. Ona sahip çıkmak ve saygı duymak zorundayız. Hatta alttan gelen yeni adımlarını atmaya çalışan yazar ve şairlerimize destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Hiçbir ünlü yazar ya da şair eserlerini yazmadan ortaya çıkmamıştır. Onlarca yazım, karalama, deneme süreçlerinden geçerek bir yerlere varmışlardır. Bu nedenle yeni neslin güçlendirilmesi ve desteklenmesi verilmesi gerekir.

8- YAYINEVİ SÜRECİNİ NASIL BULUYOR SUNUZ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Evet, yayınevleri süreci bu işin en zorlu sürecidir diyebilirim. Piyasada o kadar çok yayın evi var ki, hangisiyle çalışacağınızı şaşırıyorsunuz. İyi ve kaliteli bir yayın evi bulmak gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta yayınevi işi de bir ticari örgütlenmedir. Doğal olarak onlar soruna ticari yaklaşımla bakıyorlar.

 

9- SİZE SORMAMI İSTEDİĞİNİZ BİR SORU VAR MI?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Asıl mesleğimle ilgili ve gelecek planlarımla ilgili bir soru sormanızı da beklerdim. Sormadınız ama kısaca değineyim. Ben 2021 öğretim yılı sonunda çok sevdiğim, idealim olan mesleğime artık kırk üçüncü yılında yani zirvesinde nokta koymayı düşünüyorum. Muhtemelen 2021 Ağustos ayından itibaren mesleki birikim ve yaşam tecrübelerimle yazarlık işlerime daha fazla zaman ayıracağımı düşünüyorum ve planlıyorum.

-SİZİN BANA HERHANGİ BİR SORUNUZ VAR MI?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Evet, ben kendimi ifade edebildim, tanıttım. Bunun için teşekkür ediyorum. Peki, biraz da sizi tanıyalım dilerseniz. Şair olduğunuzu ve şiirle uğraşınızı biliyorum. Hatta bir şiirinizi de büyük bir mutlulukla seslendirdim ama okuyucularımızda sizi tanısınlar isterim.

DUYGU SONGÜL KAHRAMAN: Çok teşekkür ederim sorduğunuz için. Şiirimi seslendirme yaptığınız için de teşekkürlerimi sunuyorum. Yalancı Pollyanna ilk bireysel kitabım. Herkesin de bildiği gibi kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak Avni(kanser) sürecinde yaşananları ve aslında yapılması gerekenleri kendi penceremden anlatmaya çalıştım. Devamı niteliğinde "Avni'yi Nasıl Yendim" kurguda kattığım romanım okurlarım ile birlikte olacak. Onun öncesinde 3 Antaloji de şiir ve düz yazılarım ile birlikte katılmıştım. 7 Hayattan Püskürenler kitabımda ise aslında toplumdan püsküren hataları gerçek yaşam öyküleri ile yazmaya çalıştım. Ocak ayında 10 çocuk kitabımı birleştirip tek dosya yaptığım kitabım çıkıyor. Çocuklar için bir şeyler yapabilmek süper ötesi. Çocuk kitaplarımın devamı gelecek. Avni'yi Nasıl yendim dosyamdan sonra Avni'yi yazılım anlamında da hayatımdan tamamen çıkartıyorum. Gerilim, fantastik ve çocuk kitaplarımı yazarak okurlarıma selam vermek istiyorum. Belki çok ileri de çok eskiden yazdığım birikimlerim ile şiir ve deneme dosyası da çıkartabilirim. Bu sizin röportajınızdı ama ben kendimi ekstra ifade etmiş oldum. Tekrar çok teşekkürlerimi sunuyorum.

10- OKURLARINIZA BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTER MİSİNİZ?

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Okurlarıma ve tüm kitapseverlere, tüm okurlara şunu söylemek isterim. Az önce yukarıda da belirttim, ben ve benim gibi alttan yetişen ve bu işe gönlünü koymuş, emek vermiş olan yazar ve şairleri destekleyiniz hatta önemseyiniz. Onları okumadan, anlayamazsınız. Ünlülerin eserlerini istemezseniz de size bir şekilde okutuyorlar. Ancak alttan gelenleri ünlü yapmak ta sizin elinizde! Onları destekleyin, okuyun, eleştirin ki onlar da kendilerini geliştirsinler. Edebiyat dünyasına kesintisiz hizmet edebilmenin yolu yeni yazar ve şairler yetiştirmektir.

BİZİMLE OLDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.

Yaşar Geler yanıtlıyor:

Rica ederim ben çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın!

 

DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

 

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon