*ADNAN CAN*
OSMANLI KAHVESİ *EYOPİ YAYINLARI*
"Türklerin Brezilya topraklarındaki
acı hikâyesi... Şu dünyada başımıza gelenlerin hepsi, Osmanlı Kahvesi gibi
tatlı ve yumuşak olmuyor ne yazık ki…"
"Beyni harekete geçmesini emrediyordu ama o kıpırdayamıyordu. Savaşın ortasında kalmış kimsesiz bir çocuk gibi donakalmıştı. Boş gözlerle adamlara baktı. Çok yaklaşmışlardı."
"Bir piyanist gibi, parmakları Welissa'nın saçlarında akarken ortaya çıkan melodi ikisini de büyülemiş gibiydi. Öylesine mutluydu ki kendisini, uzaklardan göz kırpan yıldızların üzerinde dolaşıyormuş gibi hissediyordu."
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 256
Baskı Yılı: 2016
"Beyni harekete geçmesini emrediyordu ama o kıpırdayamıyordu. Savaşın ortasında kalmış kimsesiz bir çocuk gibi donakalmıştı. Boş gözlerle adamlara baktı. Çok yaklaşmışlardı."
"Bir piyanist gibi, parmakları Welissa'nın saçlarında akarken ortaya çıkan melodi ikisini de büyülemiş gibiydi. Öylesine mutluydu ki kendisini, uzaklardan göz kırpan yıldızların üzerinde dolaşıyormuş gibi hissediyordu."
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 256
Baskı Yılı: 2016
KİTAP YORUMUM
Bir kere uzun zamandır okuduğum kitaplara
arasında çok çok beğendiğim bir eser olarak bloğumda yer alacak. Türü ne diye
sorarsanız? Aşk, Tarih, entrika, macera, gerilim ne ararsanız var.
Kurgu 3 kuşak arasında geçiyor. Mezar
başındaki vedasında kesinlikle herkes benim katar duygulanacağını düşünüyorum.
Bazen döneceğim diye sözler verilir ama dönüp dönmeyeceğinin garantisi hiçbir
zaman yoktur.
Kitabın konusunu tabi ki özet geçeceğim.
Yaşadığı yerden dedesinin vasiyetini yerine getirmek için giden ve dedesine
verdiği sözü yerine getirmek için elinden gelenin fazlasını yapan, hatta belki
de karakteri dışına çıkan bir torun görüyoruz burada. Büyük dedesinden kalan o
sır neydi? Bırakılan mektup ne anlama geliyordu? Son yazılan şiir acaba gizemi
çözmeye yardımcı olabilecek miydi?
Bazen sözler verilir ve tutulmaz çünkü
konu vatan ise bazen ailenizi bile arka plana alabilirsiniz. İnsan hayatında
öncelikler vardır hani ve ilk ailemiz gelir kuşkusuz ama bu kitapta bazen sırlar
hayatımızın önüne geçebilir. Sizi büyüten eğer
anne/babanız ölmüş iken dedeniz ve ebeniz ise onların varlığı sizin için
daha çok önem taşır ve kaybetme korkusunu yaşarız. Kitabın öğretileri çok
fazla. Size şu kadarını söyleyeyim. Tahmin ettiğinizden daha fazla heyecan
duyarak keyif alacağınız bir eser var karşınızda.
Öğretilere gelecek olursak;
- Konu vatan ise gerisi sadece teferruattır.
- Konu vatan ise gerisi sadece teferruattır.
-Bırakılan miras bir sır ise neredeyse her insanın peşinden
gideceğini düşünüyorum kendi adıma. Belki kişiliğinizin dışına çıkmazsınız ama şartları
zorlamak istersiniz.
- Kimsenin aslında sizin hakkınızda ne
hissettiğini bilemezsiniz. Ama kendi düşüncelerinizden daha bir emin
olabilirsiniz. O yüzden kimseye arkanızı dönmeyin, ihanet her zaman vardır.
-insanlara vereceğiniz değer sizin hayatınızın
önüne geçmemelidir.
-Hayat bazen yapbozlardan ibarettir. Her
zaman umut vardır.
-Eğer birinin hayatını bilerek
kaydırdıysanız, kurtuldum sanmayın. Yapılan hatalar telafi edilmediği sürece
her zaman karşımıza çıkacaktır. Bizim ailemiz ne kadar kıymetli ise karşı
tarafında ailesi o kadar kıymetlidir. Buna göre karşı tarafa kötülük yapacaksak
iki kere düşünmeliyiz.
-İlişkilerde ise bazen birileri bizleri kullanabilir
çıkarları uğruna. Ama biz karşı tarafa güvendiysek bu bizim değil karşı tarafın
sorunudur.
Yazarımızın ilk eseri olmasına rağmen
sıradışı kurgusu ile bu kadar başarılı bir eser ortaya çıkmasından dolayı
yazarımızı kutluyorum.
Her kitap okunmayı hak eder, ama bazı
eserler vardır ki mutlaka okunmalıdır.
DUYU SONGÜL KAHRAMAN
0 yorum:
Yorum Gönder