#Kulübe
"Ben seni tıpkı şu an yaşadığın kulübe gibi
tanıdım. Dışarı açılan tek kapısı ve içindekileri dışarıdaki kötülüklerden,
çirkinliklerden koruyan kalın taş duvarları olan, içinde tek bir odası olan ve
bütün hayatın o odanın içinde yaşandığı bir kulübesin sen benim gözümde. Belki
o çok güvendiğin içgüdülerinden dolayı, bana olduğunu sandığın kişi olarak
değil de olduğun kişi olarak yaklaştın. Girmem gereken çok kapı, aşmam gereken
çok duvar yok benim. Tek kapı vardı ve beni oradan içeri sen buyur ettin. Ben
de girdim ve o kulübenin içinde olmaktan mutluluk duydum. Hayatındayım Âdem ve
sen de benim hayatımdasın. Bundan sonrasında senin yapacağın çok bir şey
kalmadı. O tek kapılı tek odalı kulübeyi sevip içinde kalmak, ya da tatilimi o
kulübede yapıp buradan gitmek benim tercihim olacak."
KİTAP YORUMUM:Kitabın içinde 2 tane öykü
var.
1. Öykü Kulübe'de Şahika çok çalışmaktan bunalmış planlayarak oluşturduğu tatile gitme hazırlığındadır. Ama kader ona oyun yapar ve yolda hiç ummadığı şekilde Adem ile tanışır.Adem ile aynı an da aynı şeyleri hissederek aslında çoktan yolları birleşir. Ama onların bu durumu analiz etmeleri ve kabullenmeleri zaman alır. Bu öyküden öğrendiğim ders; ilişkilerinde olgunlaşma zamanları vardır. En doğru his aynı zamanda hissedilen 2 kalbin birleşmesidir. Gerçek ve doğru bir ilişki iki tarafında aynı anda aynı şeylerden keyif almaları, aynı şeylere gülmeleri de değildir çoğu zaman. Birbirlerinin alanlarına saygı duymaktır.
2. Öykü de ise; Emre ile Güliz'in aşkı anlatılıyor. Onlar çok iyi anlaşan güzel bir çifttir ama maalesef kader ağlarını örmüştür. Tabii ki burada olan önemli durumu burada anlatmayacağım okuyucunun şevkini kırmamak adına. Ayrılmak durumunda kalan Emre bunu atlatma yollarını kendini tanımayan bir yere belli süre yerleşerek atlatacaktır. Bu Öyküden öğrendiğim ders; hayat ummadık acılar ile bizi sınar. Önemli olan acımızı yaşarken buna nasıl tepki verdiğimizdir. Eğer insanlara yardım etmeyi amaç edinirsek daha kolay iyileşiriz. Evet ilişkiler bize öğreti olarak döner ama bazen de bittiğinde kabullenmek ve en doğru şekilde hayata devam etmemiz yerinde olur. Tıpkı Emre'nin köyde göçük altında kalanlara yardım etmesi gibi. Çünkü bazı yerlerde bazı meslekler daha da önem taşır. Tıpkı doktorluk, hemşirelik, öğretmenlik gibi.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Oldukça öğretici ve dilinin yalın olmasını sevdim.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
0 yorum:
Yorum Gönder