9 Ağustos 2020 Pazar

Zamanın Derinliklerinden Yazar: Kamile Öztemel Yayınevi :Uyanış Yayınevi


Zamanın Derinliklerinden
Yayınevi :Uyanış Yayınevi
kitap sayısı: 128

Yazar bu kitabında diğer iki romanının çizgisinden çıkarak; Geçmişin karanlıklarında unutulmaya yüz tutmuş olan yaşanmış anıları kaleme almış ve okuyucularını bazen gülümsetip bazen de hüzünlendirerek gerçek hayatlarda, bir bakıma kendi mazilerinde yolculuğa çıkmaya davet ediyor...
Gece zifiri karanlık, yağmur yağıyor, mübarek gök delinmiş gibi ara vermeden yağıyor. Asya iki kuzusuyla sığındığı kovuktan çıkamıyordu. Ama bir an evvel oralardan uzaklaşması gerektiğini biliyordu...
Delikanlı sabah erkenden uyandı ve halen gördüğü rüyanın etkisindeydi. Kapıdan çıktığını gören annesi arkasından; "Oğlum nereye gidiyorsun? Gel de kahvaltını yap. Babanın yanına tarlaya gideceksin" diye seslendi. Ama gördüğü rüya delikanlıyı öyle etkilemişti ki annesini duymadı bile. Hiç oyalanmadan dedesinin yanına gitti ve heyecanla; "Dede öyle bir rüya gördüm ki hemen sana anlatmam lazım" dedi...
Gece karanlık hava da soğuktu. Büyük bir deprem olmuştu. Depremden kurtulan köylüler, ilk şaşkınlıkları geçince okulun önündeki açık alana toplanıp ateş yaktılar. Hem ısınıp hem de alevlerin ışığında köydeki hasarı anlamaya çalıştılar. Gördükleri her ev yerle bir olmuştu. Muhtar o hengame içinde Ali'nin ağlama sesini duyunca, sesin geldiği tarafa koşar adımlarla gitti....

(Tanıtım Bülteninden)
KİTAP YORUMUM: Kitapta 8 tane hikaye yer alıyor. Hepsi de birbirinden duygusal hayatın içinden kareler.
1. Hikayede;  ölüm döşeğinde öldüğü zaman ilk eşine kavuşmayı uman bir kadın var. Evlenirken yine söz hakkı olmadan babası tarafından evlendirilmesine rağmen ilk eşinin sevgisi saygısı  ve ailesinin ona kızları gibi davranmış olması onlara bağlayan nedenler. 2. eşi ise ilk eşinin tam tersi karakterde birisi. Aslında bu hikaye bana şunu öğretti. Günümüzde ilişkilerde, evliliklerde çok fazla beklenti var. Eskiden sadece saygısını göstersin, evine baksın, huzur versin yeterliymiş sevmek için. Yine kan davasının acı sonuçlarına şahit oluyoruz.
2. hikayede; Sevmenin zor olduğu zamanlar. Seviyorsun ama iki kişi değil, senin yerine aileler karar veriyor. Tabii ki vazgeçmedikleri içinde hem aileleri hem de kendileri acı bedeller ödüyorlar. Hikayeden öğrendiğim ders bazen vazgeçmek lazım, bazen de güzel hislere egoyu bir yana bırakıp vazgeçmek lazım. Ego kibirin getirisi kötü oluyor genelde.
3. hikayede; yetiştirilme biçiminin çocuklara nasıl yansıdığına şahit oluyoruz. Ömer ağa ve babası çok iyi insanlar olmalarına rağmen kardeşinin, kardeş çocuklarının egolarına yenik düşüyorlar. Dünya malına tapan kişiler aç gözlülük yaparak kazandıklarını sanıyorlar. Oysa birde ilahi adalet var toprağın altında onları bekleyen.
4. hikayede; hem eşinin hem de yardım ettiği komşusunun ihanetine uğrayan Ayşe'nin imtihanına şahit oluyoruz.  Ayşe belki de kendi dengi birisi ile evlendirilseydi , akrabalar karışmasaydı akıbeti daha farklı olacaktı.  Ego'yu burada da Ayşe'nin eşinde görüyoruz. İnsanlara iyilik her zaman yapmak lazım. Bunda Ayşe'nin yapabileceği bir şey yoktu.
5. hikayede; Rüyasında altın küpü bulduğunu  gören bir gencin ve ailesinin tutumuna şahit oluyoruz. Oysa birde bizim üzerimizde bize rızık yazan büyük güç var. Bunu çok güzel anlatmış hikayede. Kefen parasının nereden geldiği üzücü ama bize ait olmayan hiç bir şeye elimizi sürmememiz gerektiği çok güzel anlatılmış.
6. hikayede; her şey maddi manevi güzel iken, huzurları yerinde iken abilerinin mal hırsı yüzünden yuvasından yaşadığı yerden 2 çocuğu ile birlikte olan zavallı kadının yıllar sonra aldığı intikamı görüyoruz. Bazen vazgeçmeyi bilmek gerekir. Eğer intikamdan vazgeçselerdi bir çok gidişat daha farklı olacaktı. İki hikayede de eşkiya hayatına örnek verilmiş.
7. hikayede; Bedri'nin çile dolu hayatına tanık oluyorsunuz. Askerlik yapmak istemeyen  Bedri sizce haklı mı? ona siz karar vereceksiniz. Ama sonradan doğru yolu gören Bedri belki de o durumda olan bir çok insana yol gösteriyor. Acı hayatlar bunlar ama bazen ve her zaman her ne olursa olsun ayakta durmak zorunda kalırız.
8. ve son hikayede ise; Ali'nin tüm ailesini debrem de kaybetmesi konu edilmiş. Bir aile düzgün bir yol izlemiş ise ölümlerinden sonra bile kalan çocuklara ışık olurlar. Tıpkı Ali'ye ışık olup mesleğini seçtirdikleri gibi.
Bütün hikayeler çok hüzünlü ama özünde mal sevdasının geçici dünyaya ait olduğu asıl olanın ahiret hayatı olduğunu anlatıyoruz. Hepimiz ölümlü ve burada misafiriz. Bir şeyler yaşayıp gideceğiz. Önemli olan doğru yaşayıp doğru bir şekilde gitmeyi başarabilmek. Ah almadan vicdanımız rahat bir şekilde.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon