13 Temmuz 2020 Pazartesi

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa | ÖTÜKEN NEŞRİYAT


Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
|
sayfa sayısı: 112
Peyami Safa’nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında “insan ruhunun derinliklerinde ve labi­rentlerinde dolaşan ilk roman” olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, “acının ve ıstırabın yegâne kitabı” olarak hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından başka hiçbir eser olmasa da Türk romanının var olduğuna delil gösterilebilecek kudrette bir eserdir. Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları olan bir Paşa’nın Erenköyü’ndeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde yoğurur. Peyami Safa’nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor. 

KİTAP YORUMUM: Ayağının kesilme tehlikesi olan bir gencin ızdırap içindeki  günlerini anlatıyor. Bir taraftan umutsuz bir aşka düşmesi, onun için mücadele edecek durumda olamaması, bir taraftan ayağının kesilmemesi için geçirdiği korkunç hastane günleri.
Aslında hastalık dönemlerinde en önemli şey kabullenme dönemidir. Bazı doktorlarda inadına en kötüsünü söyleyip direk kesme yoluna gitmek isterken sadece bir tanesinin söylediği cümle çok hoşuma gitti. "Doktorluk, bu bacağı ve bu gençliği kurtarmaktır. " demesi aslında istenirse kesmek, biçmek yerine kurtarılacak durumlarda bile ameliyat yapılarak kolaya kaçıldığını ifade etmiştir.
Aslında bu aşkı Nüzhet'in dilinden de dinlemek isterdim. Hatta paşa ve Nüzhet'in annesinden de. Çünkü herkes kendine göre haklıdır ve başka çıkış yolu bulamaz bazen. Duygular gerçek gibi olsa da şartlar oluşmadıysa bazen gitmek en iyi çözümdür bence de.
Hoşuma giden bir kaç alıntı ile yorumumu bitiriyorum. gerçekten çok ders alınması gereken bir kitaptı.
#alıntı
Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.
#alıntı
iki hasta kadar birbirine yakın hiç kimse yoktur.
#alıntı
Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Bir Kitap Bin Yürek Published @ 2014 by Ipietoon